| Senin filminde oynadığım için kendimi vuracağım. | Open Subtitles | به نفسي لأنني وافقت على التمثيل في فيلمك |
| Ama herkes bugün senin boktan filminde ne yaptığını konuşuyor. | Open Subtitles | وكل ما يتحدث عنه الناس هذا الصباح هو ما تفعله في فيلمك الأبله |
| filminde benim hikâyemi kullanınca filmin sonuna, ufak bir mesaj eklemeni istiyorum. | Open Subtitles | عندما تستخدم قصتي في فيلمك أريدك أن تضع رساله لها بنهايته |
| Eğer filminizde oynarsam, vize alabilirim. | Open Subtitles | إذا تم اختياري في فيلمك قد أحصل على الفيزا |
| Ne yazık ki filminizde gösteremeyeceğiniz şeyler var, sizin de görmenizin mümkün olmadığı. | Open Subtitles | لسوء الحظ هناك أشياء لن تكون قادر على إظهارها في فيلمك و لن تكون قادراً على رؤيتها |
| - Son filminizde büyüleyiciydiniz. | Open Subtitles | لقد كنتِ مذهله حقاً في فيلمك الأخير. |
| Senin gibi cömert olmak istiyorum. filminde sana yardımcı olmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أكون كريماً مثلك، أود مُساعدتك في فيلمك |
| Belki senin filminde bir iş... | Open Subtitles | ربما يكون هناك وظيفة متاحة في فيلمك يمكنك... |
| Bu yeni! Son filminde Lalitha ile birbirinize çok yakışmıştınız. | Open Subtitles | "لاليثا" كان البطلة في فيلمك الاخير وقد كنتما مثيرين |
| - Başka bir şey sorsam... - filminde oynamak istemiyorum! | Open Subtitles | ربما أستطيع السؤال عن - لا أريد أن أكون نجمة في فيلمك |
| - Başka bir şey sorsam... - filminde oynamak istemiyorum! | Open Subtitles | ربما أستطيع السؤال عن - لا أريد أن أكون نجمة في فيلمك |
| Onu filminde neden istediğini anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم سبب اشراكك له في فيلمك |
| İyi. filminde oynarım. | Open Subtitles | حسناً, سوف أبدأ في فيلمك |
| Bir de belki hala filminde oynamama izin verirsin. | Open Subtitles | وربما تدعني أظل في فيلمك |
| filminde rol almak istiyor. | Open Subtitles | أنها تريد أن تكون في فيلمك. |
| Yani, filminizde kullanabileceğiniz bir şey olarak. | Open Subtitles | أعني كمعلومة تستعملها في فيلمك |