| Ve ben bunu kendi garajımda monte ettim, ve şimdide Nevada Üniversitesi, Reno fizik departmanında yer alıyor. | TED | وقد جمّعت هذا في مرآبي, وهو الآن يقبع في شعبة الفيزياء بجامعة نيفادا، رينو. |
| 4.000 dolar sonra garajımda bir tane duruyordu. | Open Subtitles | وبعد أربعة ألاف دولار كانت مركونة في مرآبي. |
| Yiyeceklerin buzdolabımda, araban garajımda ve o aptal çiçekli havluların da misafir banyomda duruyor. | Open Subtitles | طعامك في برادي سيارتك في مرآبي و مناشفك ذات الأزهار الغبية في مرحاض الضيوف |
| Çünkü gecenin bir yarısı garajıma girip beni hırsızlıkla suçluyorsun. | Open Subtitles | لأنك في مرآبي في منتصف الليل تتهمني انني اسرق منك |
| Komşularımdan biri sen yatak odamdayken bisikleti görüp garajıma koymuş. | Open Subtitles | أحد جيراني رأها و وضعها في مرآبي عندما كُنتَ في غرفة نومي.. |
| Sen gittiğinde o da gidecek. garajımda manyak bir uzaylıyla yaşayamam! | Open Subtitles | لا يمكنني المعيشة وهذا الكائن الغريب المجنون في مرآبي |
| Biraz saçma geldiğini biliyorum ama yıllarımı, garajımda çalarak geçirdim ve çok da iyiydim. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر سخيف لكنني قضيت سنواتٍ أعزف في مرآبي وأنا بارع |
| garajımda bir sandık var. | Open Subtitles | حسناً هنالِكَـ صندوقُ في مرآبي ولونُهُ أزرق |
| Size garajımda bulduğum eski bir tohum paketi getirdim. | Open Subtitles | أحضرت لكم يا أولاد بذور قديمة وجدتها في مرآبي |
| Merrill Lynch'ten istifa edip garajımda bira mayalamaya başladığımda çıldırdığımı düşünenler yanıldınız. | Open Subtitles | واولئك الذين ظنوا أني مجنون للتخلي عن ميرل لينش وسكب الجعة في مرآبي حسنا، كنتم مخطئين |
| Ve bu tavır, 14 yaşımda, garajımda tamamen anlamadığım bir şey üzerine çalışmama rağmen hala bir fark yaratabileceğim ve bu alana katkıda bulunabileceğimdir. | TED | وكان هذا الموقف، على الرغم من أنني أبلغ من العمر 14 عامًا و أعمل في مرآبي على شيء لا أفهمه تماما، ما زال بإمكاني إحداث فرق والمساهمة في هذا المجال. |
| Bu yüzden geçen hafta garajımda iradenin gücü seminerine geldin. | Open Subtitles | لهذا السبب كنتَ عندي في مرآبي.. نهاية الاسبوع الماضي لأخذ حلقتي الدراسية عن "قوّة الإرادة.." |
| Eğer garajımda Kretase Devrinden bir yumurta varsa, bu demek ki zaman yolculuğu gerçekleşti. | Open Subtitles | -إذا لديّ بيضة من العصر الطباشيري في مرآبي هذا يعني أنه حدث انتقال للمادة |
| Bir maket yapmak için bütün geceyi garajımda geçirdim. | Open Subtitles | c.arabicrlm; قضيت الليل بأكمله/c.arabic c.arabicrlm; في بناء نموذج في مرآبي. |
| Bunu garajımda inşa ettim. | TED | صنعت ذلك في مرآبي. |
| Molly'nin eşyaları paha biçilemez ama sen ise işe yaramaz ıvır zıvırını benim garajımda mı saklamak zorundasın? | Open Subtitles | إذن مقتنيات (مولي) ثمينة كالذهب لكن عليك أن تخبيء خردتك عديمة القيمة في مرآبي |
| Dün sabah resmini garajıma koydum ve prizleri takarken bana ilham verdiler." | Open Subtitles | "وضعت صورتك في مرآبي بالأمس، "لتلهمني وأنا أفصل شمعات الاحتراق." |
| Sana 120 dolar vereyim ve garajıma götürelim. | Open Subtitles | سأعطيك 120 دولار و ضعها في مرآبي |
| Bu öğleden sonra garajıma geliyorsun. | Open Subtitles | أريدك في مرآبي هذه الظهيرة |
| Nefret ettiğim adamın arabasını neden garajıma koyduğum gibi. | Open Subtitles | مثل تواجد سيارته في مرآبي |
| Bir de onu garajıma mı bağladın? | Open Subtitles | و تربطه في مرآبي! |