| Fiziksel terapi görmelisin ve pratik laboratuarında daha çok vakit geçirmelisin. | Open Subtitles | تحتاج المزيد من العلاج الطبيعي، والمزيد من الوقت في معمل المهارات. |
| - Genetik laboratuarında... - Sorunlu kiracılar olacağını söyledim. | Open Subtitles | كان هناك حيوان في معمل الجينات حذرتك أن هؤلاء المستأجرين سبب المشكلة |
| Evet, kötü haber ilmek laboratuvarına bir tür ikiz alarmı koymamız gerek. | Open Subtitles | أجل ، والأخبار السيئة ؟ نحتاج إلى الحصول على تنبيه يعمل نوعاً ما للتوائم في معمل المحاكاة |
| Burada bir deney faresi olmak mı istersiniz yada dışarı çıkıp benimle oynamak mı? | Open Subtitles | هل تريدون أن تبقون في معمل الجرذان هذا أو تخرجون هناك و تلعبون في الجحيم معي ؟ |
| Elektronik laboratuvarındaki olaydan sonra Reynolds ona el koydu. | Open Subtitles | بعد ماحدث في معمل الإلكترونيات قام رينولدز بمصادرته |
| Burada olduğun için Humanich laboratuvarında bir takım değişikler yapacağım. | Open Subtitles | بما أنكِ هنا سوف أقوم ببعض التغييرات في معمل الهيومانكس |
| Şimdilik teşhis son derece gelişmiş laboratuvarlarda gayet yetkin ellerde 24 saatlik bir test sonucunda teşhis edilebiliyor. | TED | إنه يأخذ 24 ساعة في معمل فائق التطور بين أيدي ذات خبرة واسعة. |
| Hayır. Bütün öğleden sonra fen laboratuarındaydım. | Open Subtitles | كلا, كنت في معمل العلوم طوال الظهيره |
| - Yok, yok. Tüm gece bilgisayar laboratuvarındayım. | Open Subtitles | قضيت ليلي بأكمله في معمل الحاسوب |
| Benim odyovizüel laboratuarında biraz işim var. | Open Subtitles | حسناً سأجري بعض العمل في معمل الصوتيات إذا أحتجتني |
| Görünüşe göre işleme laboratuarında bir yangın çıkmış ve tüm filmimiz yanıp kül olmuş. | Open Subtitles | لقد كان هناك حريق في معمل تهيئة الأفلام وكل شيء ذهب مع الدخان |
| Hayır, sezaryeni kateterizasyon laboratuarında yapabiliriz. | Open Subtitles | كلا، بإمكاننا عمل القيصرية في معمل القسطرة. |
| Kafeteryaya gidiyoruz. - Bilgisayar laboratuvarına gidiyorum-- | Open Subtitles | نحن سنجلس في الكافيتريا سأقوم بعمل في معمل الكمبيوتر... |
| - Abby'nin laboratuvarına indi. | Open Subtitles | بالأسفل في معمل (آبي). |
| 1898 yılında, Tesla'nın laboratuvarında alışılmışın dışında bir deney gerçekleşmişti. | Open Subtitles | في 1898 , تجربه غريبه تمت في معمل تيسلا |
| Araştırma laboratuvarındaki kadavra koleksiyonu sizin standartlarınıza uymadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | عٌذراً، إن لم يكن خيار الجٌثث المٌتاح في معمل البحوث يرتقي لمعايركِ |
| DNA laboratuvarındaki tıbbi tetkikçiden ricada bulundum. | Open Subtitles | لقد طلبت معروف من مسؤولي الفحص الطبي في معمل الدي إن ايه |
| Tüm bildiğim... onun Doğu Sibirya'da terk edilmiş bir araştırma laboratuvarında tutulduğu. | Open Subtitles | كل ما أعرف هو أنه محجوز في معمل أبحاث مهجور شرق سيبيريا |
| Bir yapay zekâ araştırma laboratuvarında çalışıyorum. | TED | وأنا أعمل في معمل لأبحاث الذكاء الاصطناعي. |
| Bu yüzden de genelde bu tür operasyonlar kontrollü bir ortama sahip laboratuvarlarda yapılıyor. | Open Subtitles | ولهذا مثل تلك الإجراءات تتم في معمل في بيئة مُتحكم بها |
| - Uzun mesafe alıcı laboratuarındaydım. - Evet. | Open Subtitles | -لقد كنتُ في معمل المجسات بعيدة المدى |
| Bradley Dynamics'teki RD laboratuvarındayım. | Open Subtitles | (أنا أتواجد في معمل البحوث والتطوير بمصنع (برادلي للديناميكيات |