Onların kalıntıları tutmak tek yolu bir Mezarlıkta onları gömmek için. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لتبقي رفاتهم في الأسفل هي أن تدفنيهم في مقبرة |
Bir silah satıcısı Moskova dışındaki bir Mezarlıkta ölü bulundu. | Open Subtitles | تم العثور على تاجر سلاح ميتا في مقبرة خارج موسكو. |
Üç Yurttaş hakları çalışanının cesetleri bugün, gizli bir mezarda bulundu. | Open Subtitles | جثث الثلاثة أولاد وجدت اليوم في مقبرة مهجورة |
Mütareke Gününde Arlington mezarlığında borazan çalmam için beni seçtiler. | Open Subtitles | اختاروني لعزف الدقات في مقبرة ارلنجتون يوم الهدنة |
Bir keresinde hayvan mezarında yapmıştım. | Open Subtitles | لا , لكن فعلتها ذات مرة في مقبرة للحيوانات الأليفة |
Şimdi, Dominic, emriyle beraber Concezione mezarlığına gömülmeli. | Open Subtitles | الآن، دومينيك يجب أن يدفن مع طلبه في مقبرة كونسيسيون |
"Hope Tepesi Mezarlığı'nın uluyan hayaleti." | Open Subtitles | "مجسدة الأشباح في مقبرة جبل هوب.." -اقتباس مباشر.. |
Timmy Musket'in Block Island'da bir Mezarlıkta gömülü olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت بأن تيمي مسكيت مدفون في مقبرة في جزيرة بلوك |
Mısır'daki ilk günümde Mendes adında Kuzeydoğu Mısır Deltasında 4.200 yıl öncesinden kalma bir Mezarlıkta çalıştım. | TED | في أول أيامي في مصر، عملت في موقع في شمال شرق الدلتا بمصر يدعى منديس، ويرجع تاريخه إلى 4200 سنة في الماضي، في مقبرة. |
"Git" kelimesi bana uğursuzluk getirirdi. İlk öpüşmem bir Mezarlıkta olmuştu. | Open Subtitles | أصبت بالنحس منذ البداية أول قبلة لي كانت في مقبرة |
Bir defasında, rüyamda bir Mezarlıkta yürüdüğümü görüyordum, ve birden garip bir şey fark ettim. | Open Subtitles | في احدى المرات , حلمت بأنني كنت امشي في مقبرة و فجأةً لاحظت شيئا غريبا |
Mezarlıkta çalışmak gibi bir şey, ancak gömülü olan herkes hala seninle konuşabiliyor. | Open Subtitles | إنه نوعاً ما مثل العمل في مقبرة, عدا أنه, كل من هو مدفون مازال يمكنه التحدّث إليك. |
İsimsiz bir mezarda kemik yığını. | Open Subtitles | إذاً مجموعة من الهياكل العظمية في مقبرة غير معلمة |
O yalancı pislik, bir mezarda gömülüymüş gibi davrandı ve 145 yıl boyunca onu aradım. | Open Subtitles | تظاهرت أنّها دُفنت في مقبرة طيلة 145 عامًا على حين كنت أنتظرها، الكاذبة. |
Açılmış bir mezarda daha fazla yaşam vardır. | Open Subtitles | لقد شعرت بالحياة أكثر في مقبرة مفتوحة. |
Savaştan 55 yıl sonra Yüzbaşı Ernest Gordon, eski İmparatorluk çevirmeni Takashi Nagase ile Tayland'daki ölüm tren yolu mezarlığında buluştu. | Open Subtitles | بعد 55 عام من انتهاء الحرب النقيب ارنست جوردون و المترجم الامبراطوري تاكاشي ناجاس ,تقابلا في مقبرة اسري الحرب في تايلاند |
Boston'daki aile mezarlığında gömülmesini izlerken bile ağlamadım. | Open Subtitles | لم أبك حتى عندما وقفت أشاهدهم وهم ينزلونه إلى الأرض في مقبرة عائلته خارج بوسطن |
Tamam, tamam; dinle, bu sabah Arlington Ulusal mezarlığında bozuşmuş bir ceset bulundu. | Open Subtitles | حسناً, اسمعي لقد تم العثور على جثة متعفنة هذا الصباح في مقبرة أرلينجتون الوطنية |
Princeton'daki yemek kulübünden, Belinda Smoot'un mezarında bulundu. | Open Subtitles | ومن من النادي الأكل في جامعة برينستون، وعثر عليه في مقبرة بليندا سموت و. |
Geçici bir süre bir bomba kraterinde branda altına gömüldükten sonra Herdelin mezarlığına gömülmüşler. | Open Subtitles | لقد دُفِنوا في مقبرة هارلن بعد أن دُفِنوا بشكل مؤقت تحت قماش مشمّع في حفرة قنبلة |
"Hope Tepesi Mezarlığı'nın uluyan hayaleti." | Open Subtitles | "مجسدة الأشباح في مقبرة جبل هوب.." -إقتباس مباشر.. |
Sırada 30 numaralı mezara gömüldünüz. | Open Subtitles | في مقبرة بلدة ميزون ألفور، الصف الثامن، قطعة الأرض رقم 30. |
O hâlde, eski bir cerrahı, fakir bir adamın mezarlığının yanındaki park ihlalini ve hayatını kurtarman için bir sürü parası olan ebeveynleri bir araya getirince, ne ortaya çıkıyor? | Open Subtitles | لذلك قطعو لك تذكرة مخالفة اذا الجرّاحة التي لم تعد جرّاحة مع بطاقة مخالفة وقوف في مقبرة فقيرة |