| Affedersiniz bayım. Yerinize oturmanız gerekiyor. | Open Subtitles | المعذرة سيدي، عليّ أن أطلب منك الجلوس في مقعدك |
| Durun! Yerinize oturun! Durun! | Open Subtitles | أنتظر ,أنتظر , رجاء أبقى في مقعدك أنتظر , أبقى في مقعدك , رجاءا |
| Bayım Yerinize geçin | Open Subtitles | سيدي، يجب أن تجلس في مقعدك نحن نرجع للخلف |
| Joe, sana Yerine otur derdim ama bunu söylemek için 15 yıl geciktim. | Open Subtitles | جو قد أطلب منك الجلوس في مقعدك لكني سأكون قد نأخرت 15 عاماً |
| Kızımı kendi Yerine koymayı neden bukadar önemsiyorsun? | Open Subtitles | لماذا يهمك الامر ان تعين ابنتي في مقعدك بمجلس الشيوخ ؟ |
| Yerinden kalkma. Heather! | Open Subtitles | ابقي في مقعدك ، هيذر |
| Yerinden kalkma. | Open Subtitles | ابق في مقعدك. |
| O yüzden arkana yaslanmanı ve en öndeki koltuğunun tadını çıkarmanı öneririm. | Open Subtitles | لذا أقترح عليك الاستراحة في مقعدك والاستمتاع بالعرض من الصف الأول |
| Artık Yerinize oturmanız gerekiyor. | Open Subtitles | - من فضلك يا سيدتي، يجب أن تجلسي في مقعدك. |
| Yerinize oturmuşum. Özür dilerim. | Open Subtitles | أنا في مقعدك, أسف |
| Yerinize oturabilirseniz... | Open Subtitles | لو كان بإمكانك رجاءً البقاء في مقعدك... |
| Yerinize geçmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تجلسي في مقعدك |
| Yerine oturman için saniyelerin var. | Open Subtitles | لديك ثواني لتكون في مقعدك |
| Hannah, Yerine otur lütfen. | Open Subtitles | اجلسي في مقعدك يا هانا |
| Danny. Yerine otur. | Open Subtitles | (داني) هيا, أجلس في مقعدك |
| Yerine otur. | Open Subtitles | اجلس في مقعدك! |
| Yerinden kalkma! | Open Subtitles | ابقي في مقعدك! |
| O yüzden arkana yaslanmanı ve en öndeki koltuğunun tadını çıkarmanı öneririm. | Open Subtitles | لذا أقترح عليك الاستراحة في مقعدك والاستمتاع بالعرض من الصف الأول |