ويكيبيديا

    "في نوع من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bir çeşit
        
    • Bir tür
        
    • belaya
        
    Belli ki Bir çeşit ilişkiniz var. Neden bu adamı seçtin? Open Subtitles من الواضح أنكِ في نوع من العلاقة لماذا إخترتي هذا الرجل؟
    Bütün bu süre, bütün bu olanların Bir çeşit sanal gerçeklik olabileceğine inanacak kadar salak olduğumu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقد حقاً أني بهذا الغباء أنني أصدق كل هذا طوال الوقت كنت أعيش في نوع من العالم الافتراضي؟
    Fakat aynı zamanda ondan uzaklaşabilmelisiniz ve Bir çeşit bağlam içinde görmelisiniz. Open Subtitles لكن أيضاً يجب أن تكون قادراً للتنحي عنه وأن تراه في نوع من السياق.
    Ya bu çocuklar bu işin içindelerse? Bir tür mezhep gibi bir şey ise? Ve o adam bu konuda bir şeyler biliyorsa? Open Subtitles ماذا لو ان هؤلااء الاطفال يشتركون في نوع من الطوائف وذلك الرجل يعرف شيئا حول ذلك ؟
    Biliyorum aptalca ama dün gece senin Bir tür tehlikede olduğunu düşündüm. Open Subtitles حسنا، لقد سمعت أصوات000 نوع من العته000 واعتقدت بأنّك كنت في نوع من الخطر ليلة أمس
    belaya karışmak istemiyorum, dostum. Open Subtitles لا أريد التورّط في نوع من المشاكل هنا، لكن..
    Bir çeşit hastahanede ya da iyi donanımlı bir tesiste olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون في نوع من المستشفيات أو مقرا مجهزا تجهيزا جيدا
    Tıpkı Bir çeşit koma yürüyüşü halindeyiz. Open Subtitles إنها مثل أن نكون في نوع من الغيبوبة بالمشي
    Ve Bir çeşit fiziksel aktivite içinde görünüyor. Open Subtitles و يبدو أنها تشارك في نوع من النشاط البدني
    Hepsi Bir çeşit afazi hipnozundaymış gibi. Open Subtitles يبدون جميعاً كأنهم في نوع من أنواع الغيبوبة
    Telefon aramaları, Bir çeşit veri bankasına kaydedilir, ve hayaletler tüm bu elektronik verileri kullanabilirler. Open Subtitles تلك النداءات مسجّلة في نوع من بنك المعلومات، والأشباح تتلاعب بالألكترونيات طوال الوقت
    Yani bizi Bir çeşit ölümcül vasilik yarışmasında birbirimize mi düşürdüler? Pek yarışma denemez bence. Open Subtitles جعلونا نواجه بعضها البعض في نوع من منافسه الواصي السفاح؟ أنا لا أعتقد أنها منافسة
    Ata vermek için Bir çeşit lapa hazırlamış gibi görünüyor. Open Subtitles وكأنها وضعته في نوع من الهريس لاطعام الحصان
    Bir çeşit varoluş felsefesi mi tartışacağız? Open Subtitles هل نحن ماضون في نوع من الفلسفة الوجودية؟
    Şu anda Bir çeşit yenilikçi hipi-dipi çevre-teroristi döneminden geçiyor. Open Subtitles إنها تمر في نوع من مرحلة تصاعدية من الوجودية غير التقليدية والإرهاب البيئي
    Eh.. Verdi. Bir tür belaya mı bulaştın? Open Subtitles نعم, حسناً لقد فعلت هل أنت في نوع من المتاعب؟
    Geçen hafta bir münasebetsiz an Bir tür beni yakaladı. Open Subtitles كنت اشتعلت لي في نوع من لحظة في غير محله الاسبوع الماضي.
    Bir tür hapishanede bir ceviz kabuğu tarafından sınırlanmış ufacık bir evrende yaşıyorduk. Open Subtitles عِشنا في نوع من السجون كون صغير مُقيدا بقشرة جوز.
    Bayan Hearne'nin erkek arkadaşı, öldüğü gece onun Bir tür silah numarası içerisinde bulunduğunu söyledi. Open Subtitles وقالت صديقها ملكة جمال هيرن انها شاركت في نوع من خدعة بندقية هنا ليلة ماتت.
    Bir tür birliğin üyesiyim. Open Subtitles -من أنت؟ أنا عضو في نوع من الكونسورتيوم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد