Lütfen kapının bu tarafında kalmama izin ver. | Open Subtitles | أرجوكِ دعيني أبقى في هذا الجانب من الباب. |
Dağın bu tarafında işiniz ne sizin? | Open Subtitles | مهلاً, مهلاً, مالذي تفعلونه في هذا الجانب من الجبل ؟ |
Amacına göre çalışıyor Atlantik'in bu tarafında banka yatırımcılığı yapıyor. | Open Subtitles | لهذا يمكنه الإستمرار في هراء الإستثمار هذا في هذا الجانب من أطلنطا |
Sınıfın bu tarafındaki herkes bir isim çekecek. | Open Subtitles | وكل شخص في هذا الجانب من الغرفه الذي أخترت أسمه |
Okyanusun bu yakasında size terfi yok | Open Subtitles | لن تحصل على ترقية في هذا الجانب من المحيط |
Şansınıza Missouri'nin bu yakasındaki en iyi finans kuruluşu burada. | Open Subtitles | حسناً، هنا في بلدة "ديرت"، يصدفُ أنّه لدينا أفضل مؤسّسة ماليّة في هذا الجانب من "ميسوري". |
Yasanın bu tarafında, hem tehlikeli bir hayat yaşar hem hapisten uzak dururum. | Open Subtitles | إن بقيت في هذا الجانب من القانون فيمكنني أن أعيش حياة إجرامية و تجنب السجن |
Şehrin bu tarafında hiçbir tanıdığımız yok. | Open Subtitles | نحن لا نعرف أي شخص في هذا الجانب من المدينة |
Hiç bir nefret saldırısının bu tarafında bulunmamıştım. | Open Subtitles | انا لم يحدث ان كنت في هذا الجانب من غوغاء الكراهية |
Ve sınırın bu tarafında yakalanırsak, sabaha hepimiz ölmüş oluruz. | Open Subtitles | و سنموت جميعاً في الصباح اذا علقنا في هذا الجانب من الحدود |
Kasabanın bu tarafında ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تفعلينه في هذا الجانب من المدينة ؟ |
Bodrumun bu tarafında tek bir çıkış var. | Open Subtitles | لا يوجد إلّا مخرج واحد في هذا الجانب من البدروم. |
Otobanın bu tarafında mıydı, diğer tarafında mı? | Open Subtitles | هل وقع الحادث في هذا الجانب من الطريق السريع، أم ذاك الجانب؟ |
Evet ama sizin teoriniz işe yararsa, böyle bir bağlantı kurmak için kapının bu tarafında da eşit duygusal değere sahip başka bir cismin de bulunması gerekir. | Open Subtitles | أجل، لا، لكن لتعمل نظريتك لجعل هذا النوع من الإتصال ستحتاج إلى غرض آخر بنفس قوة المشاعر في هذا الجانب من الباب |
Evet ama sizin teoriniz işe yararsa, böyle bir bağlantı kurmak için kapının bu tarafında da eşit duygusal değere sahip başka bir cismin de bulunması gerekir. | Open Subtitles | أجل، لا، لكن لتعمل نظريتك لجعل هذا النوع من الإتصال ستحتاج إلى غرض آخر بنفس قوة المشاعر في هذا الجانب من الباب |
Rosewood enstitüsünde, Atlas Okyanusunun bu tarafında en iyi doktorları çalıştırıyoruz. | Open Subtitles | نحن لدينا, في مَصَحَة روزود, أكفأ الأطباء الموجودين في هذا الجانب من المحيط الأطلسي |
Sarayın bu tarafındaki en iyi hocayım. | Open Subtitles | أنا أفضل معلمة في هذا الجانب من العالم |
Şehrin bu tarafındaki su temizdir. | Open Subtitles | انه نظيف في هذا الجانب من البلدة |
Mississippi'nin bu tarafındaki en iyi balıklı taco. | Open Subtitles | "أفضل شطائر "تاكو" بالسمك في هذا الجانب من نهر الـ(مسيسيبي)." |
Çünkü nehrin bu yakasında artık Meksikalılar yaşamıyor. | Open Subtitles | لأنه في هذا الجانب من النهر لم يعد هناك مكسيكيون |
Şansınıza Missouri'nin bu yakasındaki en iyi finans kuruluşu burada. | Open Subtitles | حسنٌ , في بلدة "ديرت" يتصادف أنه لدينا "أفضل المؤسسات المالية في هذا الجانب من "ميسوري |