| Bu yatakta Alex olduğumu sanarak uyanınca kendimi yalnız hissetmiştim. | Open Subtitles | الاسيقاظ في هذا السرير, وانااعتقد اني اليكس. |
| Tatlım tüm gün Bu yatakta kısılıp kaldım. | Open Subtitles | عزيزتي ، أنا مقيدٌ في هذا السرير طوال اليوم |
| Tabii, eğer bir şeyini kaybetmediysen Bu yatakta uyuduğunu duyduğum ölü kadın gibi. | Open Subtitles | إلا لو نسيتي شيئ مثل المرأة الميته التي سمعت انها تنام في هذا السرير |
| Bu yatakta her uyandığımda, gece onunla birlikte olduğun biliyorum. | Open Subtitles | كل مرة استيقظ معك في هذا السرير, اعلم انك كنتي معه طوال الليل. |
| Ama yatakta yatan ben değildim. | Open Subtitles | ولكن لم أكن واحد في هذا السرير. |
| Ve Bu yatakta ne olacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | وماذا تُفكر بأنه سيحدث في هذا السرير الواحد؟ |
| Bu yatakta başka kimse yatmadı. | Open Subtitles | لم يسبق لأحد غيرك أن كان في هذا السرير |
| Tüm hayatım Bu yatakta geçti. | Open Subtitles | صرفت حياتي الكاملة في هذا السرير |
| Bu yatakta öğreneceğin çok şey var. | Open Subtitles | يجب أن تتعلم الكثير في هذا السرير |
| Bir dakika önce Bu yatakta yaralı bir çocuk vardı bir dakika sonra ortadan yok mu oldu? | Open Subtitles | -لا تعرفين ؟ قبل دقيقة كان هناك فتى مصاب في هذا السرير و بعد دقيقة اختفى ؟ |
| - Sol tarafta yatıyordun. - Ama Bu yatakta değil. | Open Subtitles | أعتقدت بأنكِ تنامين على الجانب الإيسر - صحيح ، لكن ليس في هذا السرير - |
| Bu yatakta "erkekler" ve "küçük" laflarını kullanmayız. | Open Subtitles | في هذا السرير لا نقل "أولاداً" ولا نقل "صغيراً" |
| Ben Bu yatakta sürekli fortluyorum! | Open Subtitles | لقد كنت أطلق الريح في هذا السرير طوال الوقت! |
| Bu yatakta sana zarar gelmez. | Open Subtitles | أنتِ آمنة بشكل مثاني في هذا السرير. |
| Yüzyıl önce Cumhurbaşkanı Bu yatakta öldü, ve o zamandan beri bu şekilde korunması gerekti. | Open Subtitles | قبل مئة سنة... ... توفي رئيس الجمهورية في هذا السرير و بقى هكذا طوال الوقت |
| - İşte Bu yatakta. | Open Subtitles | في هذا السرير ؟ |
| Ben Bu yatakta doğmuşum. | Open Subtitles | لقد ولدت في هذا السرير |
| Bu yatakta mı? | Open Subtitles | في هذا السرير ؟ |
| - Söyleme. Her 3 haftada bir Bu yatakta. | Open Subtitles | في هذا السرير ، كل ثلاثة أسابيع ... |
| Bu yatakta olmamın bir sebebi var. | Open Subtitles | أنا في هذا السرير لسبب |
| Çünkü yatakta yatan sen olsaydın, Holly de yanında olsaydı bu kadar kötü hissettiğinde onu affedeceğine kendini inandırmalısın. | Open Subtitles | إذ عليكِ الإيمانُ أنّكِ لو كنتِ في هذا السرير... وكانت (هالي) جالسةً معكِ وهي تشعرُ بالذنبِ هكذا، لكنتِ سامحتِها |