| bu bağlamda, fiziğin kanunları karanlık enerji miktarını gösteren sayıyı açıklayamaz, çünkü aslında tek bir sayı yok, pek çok sayı var. | TED | في هذا السياق قوانين الفيزياء لا تستطيع تفسير رقم واحد من الطاقة المظلمة لأنه لا يوجد رقم واحد هناك العديد من الارقام |
| bu bağlamda, Higgs kütlesinin ancak belirli bir değerinin bulunma olasılığından bahsedebilirsiniz. | TED | و في هذا السياق, يمكنك الحديث فقط عن احتمالية ايجاد قيمة محددة لكتلة جسيم فيقز بوزون. |
| O, Stanford'daki futbol takımındaydı ve bu bağlamda liderliği gözeterek bir proje yapmaya karar verdi. | TED | وقد كان في فريق كرة القدم في ستانفورد، وقرر القيام بمشروع يسلط الضوء على القيادة في هذا السياق. |
| Ancak bu bağlamda akım şiddetin, yıkımın ve kazazedelerin son derece bunaltıcı bir görünümünü sunuyor. | TED | لكن في هذا السياق يقدم الأسلوب مشهدًا قاهرًا تمامًا للعنف والخراب والضحايا. |
| Bu kapsamda benim adımı kullanmanızı yasaklıyorum. | Open Subtitles | أمنعك من استخدام اسمي في هذا السياق |
| Ve işin büyük bir parçası bu bağlamda eksik olan metindir. | TED | وجزء كبير من العمل الغائب نوع ما في هذا السياق هو النص. |
| bu bağlamda metinlerin kısaltılmış bir versiyonunu sadece okuyacağım. | TED | ولكن في هذا السياق سأقرأ فقط النسخة مختصرة من تلك النصوص. |
| bu bağlamda, açıktır ki, Küçük Tavuk aklı başında görüşü temsil ediyor... | Open Subtitles | في هذا السياق ، كان من غير الممكن ان ترى الناس وتستجيب للرؤية العاقلة |
| bu bağlamda, açıktır ki, Küçük Tavuk aklı başında görüşü temsil ediyor... | Open Subtitles | في هذا السياق ، كان من غير الممكن ان ترى الناس وتستجيب للرؤية العاقلة |
| Deniz... İyi dinle, bu bağlamda, politikayı temsil ediyor. | Open Subtitles | البحر في هذا السياق تم تفسيره على انه يمثل السياسة |
| bu bağlamda, aileme olanlar... ve onları yokluğu beni ayrı bir boyuta taşıyor. | Open Subtitles | و في هذا السياق فان ما حدث لوالديّ و غيابهما يمكن أن يأخذ منحىً آخر |
| Nedense kazanç kelimesi bu bağlamda bana birden komik geldi. | Open Subtitles | كلمه "فوائد" ادهشتني بشكل مضحك لسبب ما في هذا السياق |
| bu bağlamda, olası düşmanın savunmaya mı yoksa saldırıya mı hazırlandığını ve silahların saldırıya bir avantaj sağladığını bilmediğinizde, o zaman bu ortam bir çatışmanın alevlenmesine en uygun yerdir. | TED | في هذا السياق ، عندما كنت لا تعرف ما إذا كان العدو المحتمل يستعد للدفاع أو الهجوم ، وإذا كانت الأسلحة تعطي ميزة للمهاجم، ثم وهذه البيئة أكثر احتمالا لاثارة الصراع. |
| bu bağlamda mümkün değil gibi görünüyor bana. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنه ممكن في هذا السياق. |
| O cümlenin bu bağlamda ne anlama geldiğini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف حتى ماذا يعني في هذا السياق |
| bu bağlamda "biz" veya "kabul etmek kelimelerini anlayamıyorum. | Open Subtitles | حسناً، في هذا السياق لا أفهم من "نحن" ولم "نقبل" |
| İyimser olmak istediğimiz sonuç, inancın yeni bir tutumu beraberinde getirdiği haller dışında, sadece inançla oluşturulmayacaktır. Ama "davranış" kelimesi de, sanırım, bu bağlamda bazen yanlış anlaşılıyor. | TED | ولن تتحقق النتيجة التي نأمل أن نكون متفائلين بشأنها عن طريق الاعتقاد فقط، إلا إذا كان سبباً في وجود سلوك جديد. ولكني أعتقد أن كلمة "سلوك" أحياناً ما يُساء فهمها في هذا السياق |