ويكيبيديا

    "في هذا الفستان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bu elbisenin içinde
        
    • bu elbiseyle
        
    • Bu elbise ile
        
    • O elbisenin içinde
        
    • bu elbisede
        
    • Bu elbiseye
        
    Bir süredir sana karşı hislerim vardı ve seni Bu elbisenin içinde gördüm. Open Subtitles كنت اشعر بهذا لمدة و عندما رايتك في هذا الفستان
    Bu elbisenin içinde harika görünüyorsun, Open Subtitles تبدين جميلة جداً في هذا الفستان
    Ah tanrım, Michael, bu elbiseyle, Bowie'den çok daha tatlısın! Open Subtitles يا الهي , مايكل , في هذا . الفستان انت اجمل من بووي
    Bu elbise ile çok güzel görünüyorsunuz. Open Subtitles تبدين رائعة في هذا الفستان الجديد
    Kızım, cidden, O elbisenin içinde tam bir döküntü gibi görünüyorsun. Open Subtitles يا فتاة،حقاً،أنتِ تشبهين الهراء في هذا الفستان.
    Ve bana bu elbisede berbat görünmeyeceğini söyle. Open Subtitles في صورة عيد الميلاد هذه، وأخبريني أنكِ لم تكوني ستبدين سيئة في هذا الفستان.
    Bu elbiseye çok fazla yorum aldım! Open Subtitles حصلت على الكثير من التعليقات في هذا الفستان
    Bu elbisenin içinde nefes alamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع التنفس في هذا الفستان
    Ne yani Bu elbisenin içinde şişman mı gözüküyorum? Open Subtitles أبدو سمينة في هذا الفستان ؟
    Benim güzeller güzeli Sophie'im seni Bu elbisenin içinde görmek kalp ritmimi yükseltiyor. Open Subtitles يا إلهي ، (صوفي)، رؤيتك في هذا الفستان يجعل دقات قلبي تتسارع.
    Bu elbisenin içinde senden daha iyi görünüyorum! Open Subtitles ابدو في هذا الفستان افضل منكِ
    Seni bu elbiseyle görmek istiyor. Open Subtitles إنها تريد رؤيتكِ في هذا الفستان.
    Kalçaların bu elbiseyle harika görünüyor. Open Subtitles ان مؤخرتك تبدو مذهله في هذا الفستان
    bu elbiseyle şişman gözükmüyorsun. Open Subtitles في هذا الفستان لا تبدين سمينة
    Bu elbise ile bana uzata uzata "yavru" denilmişti. Open Subtitles حصلت مرتين على كلمة " تباً " في هذا الفستان
    Eğer beni baloda O elbisenin içinde görürse içine oturur. Open Subtitles اذا راني في هذا الفستان في الحفلة هو يستطيع ان يذهب للجحيم
    - O elbisenin içinde çok güzel görünüyorsun. Open Subtitles تبدين رائعة حقاً في هذا الفستان.
    Victoria O elbisenin içinde bir Davis gibi göründüğümü söylüyor. Open Subtitles إنها... (فكتوريا) التي قالت، أنني أظهر كـ(ديفيس) في هذا الفستان.
    Harika görünüyorsun bu elbisede. Open Subtitles -أظن هذا بسبب روعتك في هذا الفستان
    Bu elbiseye uyacak başka birini tanımıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أفكّر بأيّ شخص آخر يُمكن أن يتلاءم في هذا الفستان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد