| Sen bu sarayda kaldığına şükret ve sus! | Open Subtitles | اشكري الله أنك ما زلت في هذا القصر والزمي الصمت |
| bu sarayda gebe hatunlar, belli kaidelere göre yaşarlar. | Open Subtitles | تعيش النساء الحوامل في هذا القصر وفقاً لقواعد معينة |
| bu sarayda 20 yılı aşkın süre yaşadın. Nasıl oldu da bir şeyler öğrenemedin? | Open Subtitles | لقد عشت في هذا القصر لـ20 سنة فكيف لم تستطيعي التعلّم؟ |
| Çünkü, beni bu malikânede tutabilmenin tek yolu bu. | Open Subtitles | لأنها الطريقة الوحيدة لإبقائي في هذا القصر |
| Çünkü, beni bu malikânede tutabilmenin tek yolu bu. | Open Subtitles | لأنها الطريقة الوحيدة لإبقائي في هذا القصر |
| Bugünden itibaren bu kalede yaşayacak. | Open Subtitles | ستعيش في هذا القصر من اليوم وصاعداً |
| Annem bu sarayda bir yerde kilitli ve sen de bana nerede olduğunu söyleyeceksin, yoksa yoksa bebeğimi baskı uygulayarak çıkarırım, ikimizde burada ölürüz. | Open Subtitles | إنها مسجونة في هذا القصر وستخبرني أين وإلا سأقتل هذا الجنين هنا على الأرض وسينزف كلانا حتى الموت وستكون أنت المسؤول |
| bu sarayda istediğiniz kadar kalabilirsiniz. | Open Subtitles | ستعشن في هذا القصر قدر ما ترغبن |
| Onun sultanlığı bu sarayda geçmez. | Open Subtitles | سلطنته لا وجود لها في هذا القصر |
| bu sarayda hep ders, hep ders. | Open Subtitles | لا يوجد في هذا القصر إلا الدراسة |
| bu sarayda hep ayıp, hep günah. | Open Subtitles | كلّ شيء هو "عار" في هذا القصر كلّ شيء هو "خطأ" أتعرفين كلمة أخرى غير هاتين؟ |
| Şayet bir daha sizi bu sarayda görürsem hırsızlıktan idamınızı sağlarım. | Open Subtitles | إذا رأيتكِ مرة أخرى في هذا القصر... سأقوم بإعدامكِ كلِصة. |
| - Umurumda değil ama bu sarayda bir yerin yok. | Open Subtitles | - المنفى؟ - ,لايهمني لكن لن تكوني موضع ترحاب في هذا القصر مجدداً. |
| Chacha bir süre bu kalede kalacak. | Open Subtitles | ستمكث (تشاشا) لفترة في هذا القصر |
| Ama bu kalede, kral benim. | Open Subtitles | لكّن في هذا القصر , أنا الملك ! |