| İlk günden, çok az bir eğitimle hayatının kurtulmasına katkın oldu. | Open Subtitles | , و في يومك الأول , مع القليل من التدريب أنتِ ساعدتي في انقاذ حياتها |
| İlk günden geç kalmak istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | لا تريدين التأخر في يومك الأول أليس كذلك؟ |
| İlk gününde evinden uzak olduğun için bu kadar nostaljik olman gerekmez. | Open Subtitles | لا يجب أن تشعر في يومك الأول بالكثير من الحنين اتجاه المكان الذي جئت منه , تعرف ذلك |
| İlk gününde, hiç kimse ile tanışamayacağını sanıyorsun. | Open Subtitles | في يومك الأول, تشعر و كأنك لن تقابل أحداً أبداً, |
| Senin zamanında işler daha kolaydı baba. | Open Subtitles | حسناً، هل كان ذلك أسهل في يومك, يا أبي |
| Önce ilk gününü atlatalım da. Ne yapacaksın? | Open Subtitles | لنرى ما ستفعله في يومك الأول ماذا ستفعل؟ |
| "Büyük günün için tebrikler" kartı yeterli olurdu. Gerçekten. | Open Subtitles | تهانيا في يومك الكبير" ستكون أحسن ، حقيقة |
| Seni ilk günden buraya getirmek istemezdim. | Open Subtitles | أعتذر، أجبرتك على العمل في يومك الأول |
| İlk günden kovulmamaya çalış tamam mı? | Open Subtitles | حاول أن لا تطرد في يومك الأول، موافق؟ |
| 2. günden işini kaybedecek olman kötü, James. | Open Subtitles | هل أنت مسوعب ذلك بأنك سوف تفقد عملك في يومك الثاني " جايمس" |
| İlk günden öğrenmen için iyi oldu bu. | Open Subtitles | إنها طريقة جيدة للتعلّم في يومك الأول. |
| İIk günden geç kalamazsın. | Open Subtitles | -لا يمكنك ان تتاخر في يومك الاول |
| İlk gününde timsah yemine dönebilirdin. | Open Subtitles | للقيام بالمبادرة بعض الشيء؟ كان يمكن أن تكون طُعم للتمساح في يومك الأول |
| Bu sistem sayesinde annen okulun ilk gününde yanında olacak. | Open Subtitles | هذاالنظام سيترك ماما تكون معك في يومك الدراسي الأول |
| İlk iş gününde bütün istasyonu kurtarmaya çalışma. | Open Subtitles | انظر ، لا تُحاول إنقاذ الموقف بالكامل في يومك الأول بالعمل |
| Bak, ilk gününde seninle geleceğimi söyledim ama görev gücünden vaktim yok. | Open Subtitles | أخبرتك بأنني سأذهب معكِ في يومك الأول، ولكني عالق في فرقتي |
| Rahip, 40 gününde günahlarını çıkarmaya gelecek. Böylece sen de saraya dönebilirsin. | Open Subtitles | سيأتي الكاهن في يومك الـ40 لتطهيرك لكي تتمكني من العودة للقصر |
| gününü mahvettiğim için üzgünüm; | Open Subtitles | أعتذر إذا احبطك في يومك المشهود |
| Büyük günün için sana ufak bir şey getirdim. | Open Subtitles | هدية صغيرة في يومك الحافل |