| Bir gün gözlerini açtı ve neler olduğunu anlayamadı başta sonra kendine geldi | Open Subtitles | يوم واحد هو فقط فَتحَ عيونَه وكَانَ مثل الذي يُخرّبُ. |
| Katil camı kırdı, kapıyı açtı, içeri girdi. | Open Subtitles | كَسرَ القاتلُ الزجاجَ، فَتحَ البابُ، وَصلَ في. |
| Kalbini açtı ve aşkı hissetmek için kendisine izin verdi. | Open Subtitles | هو فقط فَتحَ قلبَه وسَمحَ لنفسه لإحْساْس الحبِّ. |
| Tam elektrikler gittiği sırada 14. katta asansör açıldı. | Open Subtitles | التعتيم ضَربَ كالمصعد فَتحَ على الطابقِ الرابعِ الـ1. |
| Bu dükkan geçen ay açıldı. | Open Subtitles | هذا المخزنِ فَتحَ الشهر الماضي. |
| Çocuklar, Chicago'da yaşamak gözlerimi açtı. | Open Subtitles | أنت رجال، معيشة في شيكاغو فَتحَ عيونُي. |
| Akvaryumun ışığını açtı. | Open Subtitles | وهو فَتحَ الضوءَ على حوضِ السمك. |
| Ahenk Gözünü açtı! | Open Subtitles | لقد فَتحَ عينَ الإنسجامِ |
| Allah bir kapı açtı ey Allah'ın Elçisi. | Open Subtitles | الله فَتحَ باب و رسول الله. |
| Biri kapıyı açtı. | Open Subtitles | فَتحَ شخص ما البابَ. |
| Kapıyı çaldım ve açıldı. | Open Subtitles | ضَربتُ على البابِ وهو فَتحَ. |
| Ama kapılar Beckett'a ve onun gibilere açıldı. | Open Subtitles | لكن فَتحَ البابَ إلى Beckett وجنسه. |
| Dosya açıldı. | Open Subtitles | الملف فَتحَ. |