| 150 Km çapı içindeki olası bütün bölgelerin listesini çıkaracağım. | Open Subtitles | أنا سأكتب قائمة بكل المواقع المحتملة فى غضون 100 ميلا |
| Mümkün olan tüm dikdörtgenlerin ve alanların bir listesini çıkaralım. | TED | لنعمل قائمة بكل الأشكال المستطيلة الممكن عملها مع مساحاتها. |
| 61. doğum günümden birkaç gün önceydi, doğruluğundan emin olduğum her şeyin bir listesini yapmaya karar verdim. | TED | لذلك جلستُ قبل أيام قليلة من عيد ميلادي 61 عاماً، وقررتُ تجميع قائمة بكل شيء أعرفه بالتأكيد. |
| Ayrıca son birkaç yılda çalınan H.K. P7 tabancaların listesi vardı. | Open Subtitles | أيضاَ وقع قائمة بكل سلاح مسروق من نفس الطراز للسنوات الماضية |
| Kongre Salonu'na giriş yetkisi olan herkesin bir listesi olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن هناك قائمة بكل من لديه تصريح مرور للقاعة |
| Çevredeki tüm uygun bekarların bir listesini yaptım. | Open Subtitles | انظر عملت قائمة بكل العزاب المؤهلين حولنا |
| Bana ihtiyacın olan şeylerin listesini ver ben de sana saat kaçta geri dönmen gerektiğini söyleyeyim. | Open Subtitles | اعطيني قائمة بكل ما تحتاجين اليه وانا ساقول لك ما الوقت لكي تعودين إلى هنا |
| üzgünüm, yoksa ben, bütün aramaların bir listesini yapaardım. | Open Subtitles | ما عدا ذلك سأقوم بعمل قائمة بكل الإتصلات |
| Yapmak isteyip de yapamadığın şeylerin listesini yap. | Open Subtitles | اكتب قائمة بكل الأشياء التي أردتها ولم يُسمح لك بها |
| Pekala, prenses olmaman için gerekli nedenlerin bir listesini yaptım. | Open Subtitles | لقد أعددت لك قائمة بكل الأسباب التي تمنعك من أن تكوني أميرة |
| Pekala, prenses olmaman için gerekli nedenlerin bir listesini yaptım. | Open Subtitles | لقد أعددت لك قائمة بكل الأسباب التي تمنعك من أن تكوني أميرة |
| Bize yasak bölgedeki gezegenlerin listesini verebilirdiniz. | Open Subtitles | كان يمكنك إعطائنا قائمة بكل الكواكب المحرمة |
| Şerifin ofisi üç saldırılık soygun şüphelilerinin listesini yapmış. | Open Subtitles | ضابط العمدة وضع قائمة بكل مشتبهي الضربات الثلاثة |
| İstediğin gibi, iç organları boşaltan iblislerin bir listesini çıkardık. | Open Subtitles | لقد أعددنا معاً قائمة بكل الشياطين النازعة التى طلبتها |
| Şimdi, bu herife bizim adımıza çalışan bütün yabancı ajanların listesini vermek, vatan hainliği demektir. | Open Subtitles | إعطاء هذا الرجل قائمة بكل عميل أجنبى فى كشوفاتنا تصرف يدل على الخيانة |
| İşte burada hayatım boyunca yaptığım hataların bir listesi var. | Open Subtitles | حسناً, هذه قائمة بكل الطرق التي أخطأت بها في حياتي |
| Şimdi, geçen ay içinde koğuşta kalan hastaların listesi burada. | Open Subtitles | أنظري ، هذه قائمة بكل المرضى الذين دخلوا العنبر في الشهر الأخير |
| Dünya çapında çalışan, tanınmış bütün terör şüphelilerinin listesi... | Open Subtitles | قائمة بكل اسماء الارهابيين حول العالم، قائمة الارهابيين |
| Bugün bizim eve edilen telefonların listesi işte burada. | Open Subtitles | هذه قائمة بكل الاتصالات الواردة على هاتفنا اليوم |
| Gösteriyi Campbell başlatacak. Sunumda ihtiyacımız olan tüm reklamların bir listesi elinde mevcut. | Open Subtitles | لديه قائمة بكل الدعايات التي نحتاجها في هذا العرض |
| Bu gece herkes yatağına girmeden yaptığınız yanlış şeylerin bir listesine ihtiyacım var. | Open Subtitles | قبل أن يذهب الجميع إلى النوم اليوم أريدكم أن تعملو قائمة بكل شيئ قد قمتو به بشكل خاطئ |
| 2571 adlı bir projede çalışan herkesin bir listesidir. | Open Subtitles | إنها قائمة بكل من عمل على مشروع يسمى 2571. |