| Onu Çin'e, pirinç tarlalarında çalışmaya geri göndermekle tehdit ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنكِ هددتها لإرجاعها إلى الصين و تعمل خادمه في حقل الأرز |
| Aşağıdaki hizmetçiniz bilmek isteyebileceğinizi söyledi. | Open Subtitles | خادمتكِ في الطابق السفلي قالت بأنكِ ربّما تريدين سماع ذلك |
| Delirdin mi sen? Hamile olduğunu mu söyledi o kadın? | Open Subtitles | هل أنتِ مجنونة؟ لقد قالت بأنكِ تَحْمِلين طفلاِ؟ |
| Bir çeşit dedektiflik yaptığını söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنكِ تؤدين عمل يتعلق بالمحققين حالياً. |
| Aradım ama hizmetçi orada olmadığını söyledi. | Open Subtitles | اتصلت، الخادمة قالت بأنكِ لست هناك |
| Referans mektubu yazmadığını söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنكِ لم تعطيها رسالة توصية |
| Çünkü Lux muhtemelen Çin yemeği sipariş edeceğini söyledi. | Open Subtitles | لأن "لوكس" قالت بأنكِ على الأغلب ستطلبين طعاماً صينياً |
| - Zorla girmeye çalıştığını söyledi polis. | Open Subtitles | -الشرطة قالت بأنكِ حاولتِ أن تقتحمِ المنزل. |
| Teşekkürler. Sabrina, Jenny bu akşam gelmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | سارينا)، (جيني) قالت بأنكِ لن تحضر الليله) |
| Kuzenim Jason öldükten sonra onunla konuştuğunu söyledi | Open Subtitles | قالت بأنكِ تحدثتِ مع ابن عمي (جيسون) بعدما مات بالفعل |
| Ama bu doğru olamaz. Dylan ona mesaj attığını söyledi. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني شيئاً (ديلان) قالت بأنكِ حادثتها على الإيميل |
| Addy, senin kendini değiştirdiğini falan söyledi. | Open Subtitles | أدي) قالت بأنكِ تحاولين التغير) أو شيئاً؟ |
| Tess burada olduğunu söyledi. Yine kapıda kaldım da. | Open Subtitles | حسنُ، (تيس) قالت بأنكِ هُنا وأنا أغلقت على نفسي في الخارج مُجدداً |
| Rose, sana, çocuğunu emzirmeyeceğin için kötü bir anne olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (روز) قالت بأنكِ أم سيئة... لأنكِ لا تُريدين تغذية طفلك بأثداك! |
| Erin, Charlie için Naday'ı getirmeyi istediğini söyledi. | Open Subtitles | (إيرين) قالت بأنكِ من تحدثتِ إليها لجلب (ناداي) هنا لـ(تشارلي)؟ |
| - Ona olur dediğini söyledi. | Open Subtitles | -لقد قالت بأنكِ قلتِ، لا بأس |
| Anne? Anna beni istediğini söyledi. | Open Subtitles | أمي؟ "آنا" قالت بأنكِ أردتِني |
| Ona zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | -لقد قالت بأنكِ ستؤذينه |
| Marissa öyle söyledi. | Open Subtitles | (ماريسا) قالت بأنكِ خرجتِ لتمشي |