| Önümüzdeki görevin hiçbir zaman içimizdeki güçten daha büyük olmadığını söyledi. | TED | قال بأنه لا يمكنُ أبدا للمهمة التي تنتظرنا أن تكون أكبر من القوة التي بداخلنا. |
| Öğretmen gitmeme izin verdi, öğretecek hiç bir şey olmadığını söyledi. | Open Subtitles | الإستاذ تركنا نذهب الى البيت ،، قال بأنه لا يوجد شي لندرسه اليوم. |
| Doktor hastanede kalmasının hiçbir anlamı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | الطبيب قال بأنه لا أمل لأبي بأن يبقى بالمستشفى |
| Ron ismimden daha önemli hiçbir şey olmadığını söyledi, ama o bir iş adamı değil. | Open Subtitles | رون قال بأنه لا شيء اهم من الاسم ولكنه ليس برجل اعمال |
| Suç laboratuvarı hiçbirinde böcek ilacı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | المعمل الجنائي قال بأنه لا توجد آثار للمبيدات الحشرية على أي منهم |
| En nihayetinde, bana ihtiyacı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | وفي النهاية، قال بأنه لا يحتاجني |
| Lawson sakıncası olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لوسن قال بأنه لا يمانع |
| Lawson sakıncası olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لوسن قال بأنه لا يمانع |
| Umurunda olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه لا يهمه |
| Oh, Bay Jordan artık ona ihtiyacı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | السيد (جوردن) قال بأنه لا يحتاجه بعد الأن |
| - Umurunda olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأنه لا يبالي |
| Müfettiş, sorun olmadığını söyledi. | Open Subtitles | المشرف قال بأنه لا بأس |
| Ve "Müfettiş, sorun olmadığını söyledi." | Open Subtitles | المشرف قال بأنه لا بأس |