Diğer çiftlerle tanışmamız için geçici fotoğraf stüdyolarında toplantılar ayarladı. | TED | قام بترتيب لقاءات مع الأزواج الآخرين في الأستديو المؤقت خاصتهم. |
Kimliği bilinmeyen bir Amerikalı ile çantayı vermek için bir görüşme ayarladı. | Open Subtitles | قام بترتيب لقاء مع رجل أمريكي مجهول، بعد ساعة لإستبدال الحقيبة |
- Kızla beraber evde bulundun. - Çünkü öyle ayarladı. | Open Subtitles | ـ تم إيجادك هُناك معها في مسكنك ـ لإنه قام بترتيب الأمر بتلك الطريقة |
Her şeyi ayarladı: | Open Subtitles | وقد قام بترتيب كل شي: |
Evlat edinme işini o ayarladı. | Open Subtitles | لقد قام بترتيب أمر التبنّي |
Şu zamana kadar 475 evlilik işi ayarladı. | Open Subtitles | الذي قام بترتيب (475) زيجة حتى الآن! |
Drago saraya girişimi ayarladı. | Open Subtitles | (دارغوا) قام بترتيب قدومي إلى القصر |