| Bana verebileceği tek tavsiyenin, bir şapka takmam olacağını söyledi. | Open Subtitles | وقال لى أن النصيحه الوحيده التى ينصحنى إياها هى أنه لابد وأن أرتدى قبعه |
| "İngilizler asla, şapka takmayan birine oy vermezler." dedi. | Open Subtitles | وقال أن البريطانيين لن يصوتوا أبداً لصالح رجل لا يرتدى قبعه |
| Kim olduğunu bilmiyorum... ama yüzü yanmış, ve garip bir şapka takıyor... ve kırmızı-yeşil bir kazak, çok pis bir kazak... ve o bıçakları kullanıyor, parmaklarına taktığı bıçaklar. | Open Subtitles | لا أعلم من هو انه محروق و يرتدي قبعه و جاكت أحمر وأخضر قذر للغايه |
| Aradığımız adamın kırmızı şapkası var. Tek bildiğimiz bu. | Open Subtitles | الرجل الذى نبحث عنه يلبس قبعه حمراء و هذا كل ما نعرفه |
| Sonra hatırladım ki, Asyalı bir çocuk vardı dövmeli, şapkasını indirmiş, sırt çantalı. | Open Subtitles | حينها تذكرت ؟ كان هناك هذا الشاب الاسيوى موشوم بالكامل مع قبعه و حقيبه ظهر |
| Bakın nasıl dönüştürüyorum bu eski fareyi güzel bir şapkaya | Open Subtitles | انظروا كيف تحول الفأر القديم الي قبعه جميله |
| şapka aldık güneşli günlerde gölgelik olacak. | Open Subtitles | لدينا قبعه لتلك الايام المشمسه على الارض |
| Açık söyleyeyim bu konuşmadan birine bahsedersen bir daha şapka takamazsın. | Open Subtitles | لكى نكون واضحين أخبر أحد عن هذه المحادثه ولن ترتدى قبعه مره أخرى |
| Biliyor musun, kapalı bir mekanda şapka takmak nezaketsizce bence. | Open Subtitles | اتعلمي .. انه غير مهذب ان ترتدي قبعه في الداخل .. |
| İkinci seçenek olarak da, taktığında belki solucana benzediğin bir şapka. | Open Subtitles | وبعد ذلك الخيار الثاني.. هي قبعه تلبسها.. وعندما تفعل ذلك ربما تبدوا وكأنك دوده |
| Tabi ya, o yüzden bir şapka daha almak zorunda kaldın değil mi? | Open Subtitles | يجب عليك ان تشتري قبعه بعد هذا أيضاً ، أليس كذلك؟ |
| Eğer üzerinde sincap kuyruğu olan bir şapka bulursam haber veririm. | Open Subtitles | حسنا، إذا عثرت على قبعه سنجاب وله ذيل سوف أخبرك |
| Gökyüzü, dünyanın taktığı büyük mavi bir şapka mı yoksa? | Open Subtitles | هل السماء هي قبعه زرقاء يرتديها العالم ؟ |
| Evet. "Kimseye randevu vermeyin" dekorlu sukabağın süslü demetin ve bu güzel el emeği silindir şapka takan hindi kartınla elime ulaştı. | Open Subtitles | "نعم , لقد استلمت " احفظ التاريخ وديكور القرع وقرن التزيين الخاص بك وهذه البطاقه المصنوعه يدوياً لـ ديك رومي يضع قبعه |
| Tek bir şapka taktım, herkesin benim deli falan olduğumu düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أرتديت قبعه واحدة لأني فحسب لم أريد الجميع يطن أني مجنون أو أي شيء |
| Küçük bir şapka takıyorum. Alevden mi atlayacağım? | Open Subtitles | وارتدي قبعه صغيره واقفز خلال النار |
| Yeni bir mayo ve yeni bir şapka. | Open Subtitles | زوجان من السراويل الرياضيه و قبعه جديدة |
| Kovboy şapkası giyeceğini söylediğinde ne düşüneceğimi bilemedim. | Open Subtitles | عندما قلت انك ستذهب وانت ترتدى قبعه راعى البقر أنا لا أعرف كيف اشعر بذلك |
| Dahi şapkası takması, dahi olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | إرتدائها قبعه إسمها الذكاء لا يعني أنها ذكيه |
| Justin'in folyo şapkasını çıkaralım Sparky. | Open Subtitles | حسنا , دعونا نلقي نظره على قبعه البربون الخاصه بجاستن , ايها النشط |
| Bakın nasıl yapıyorum bu eski fareyi güzel bir şapkaya | Open Subtitles | انظروا كيف تحول الفأر القديم الي قبعه جميله |
| Yün şapkalı, baş öne eğik, telefona doğru gidiyor. | Open Subtitles | قبعه , رأسه للأسفل يتجه ناحية الهاتف العمومي |
| Sana resmi bir FBI kepi getiririm. | Open Subtitles | سأحضر لك قبعه فيدراليه |
| Bazıları bir gemide, başında aptal bir şapkayla sırılsıklam olurken bazıları rahat bir stüdyoda zaferi kutlar. | Open Subtitles | ان بعض الناس منقوعون ومتجمدون ويرتدون قبعه غبيه بينما الأخرون جالسون فى ستديو ألأخبار يمتصون المجد |