| Karanlık çökmeden geri dönmek için geç kaldık, gece gitmek de çok tehlikeli. | Open Subtitles | من المتأخر جدا الرجوع قبل حلول الظلام ومن الخطر جدا الذهاب في الليل |
| Daha erken. Karanlık çökmeden dört beş mil daha gidebiliriz. | Open Subtitles | مازال الوقت مبكراً , يمكننا تخطى أربع أو خمسة أميال قبل حلول الظلام |
| Hava kararmadan önce onu yamaçtan indirip güvenli bir yere götürün çocuklar. | Open Subtitles | يا رفاق، أنزلوا من هذا المنحدر .إلى مكان أمن قبل حلول الظلام |
| Bakın çocuklar bu bize hiç yardımcı olmuyor, Hava kararmadan Bruce'a ulaşmamız lazım. | Open Subtitles | لا تريدون أن نبدأ بهذا يجب أن نعثر على بروس قبل حلول الظلام |
| Karanlık olmadan yemek bulmalıyız. Bir devekuşu yuvası görmüştüm. | Open Subtitles | علينا العثور على طعام قبل حلول الظلام رأيت عش نعام |
| Atımı geri verin de Karanlık basmadan buradan gideyim. | Open Subtitles | اعطني جوادي لأتمكن من الرحيل من هنا، قبل حلول الظلام |
| Git hadi, gece çökmeden evvel hâlâ vakit var. Git! | Open Subtitles | إذهب، لا يزال هناك بعض الوقت قبل حلول الظلام .. |
| Çabuk olun, Karanlık çökmeden kampa ulaşmalıyız. | Open Subtitles | أسرع ، يجب أن تصل إلى المخيم قبل حلول الظلام. |
| Hadi çabuk olun. Karanlık çökmeden denize açılalım. | Open Subtitles | بأسرع ما يمكنكم لابد أن نرحل قبل حلول الظلام |
| Karanlık çökmeden etrafı arasak iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل إلقاء نظرة بالجوار قبل حلول الظلام |
| Karanlık çökmeden köye gitmeliyiz.Acele et | Open Subtitles | ويجب ان نصل الى القرية قبل حلول الظلام بسرعة |
| Sayın Başkan, Karanlık çökmeden önce oraya varamayız. | Open Subtitles | سيدتى الرئيسة , لن نذهب إلى هناك قبل حلول الظلام |
| Aslında, değilsin, Ve hareket etmessen, Karanlık çökmeden bu işi bitiremeyeceğiz... | Open Subtitles | ...لا، و إن لم نتحرك أسرع ...فلن نصل قبل حلول الظلام |
| Çok yol gitmem lazım ve Hava kararmadan dönmek istiyorum. | Open Subtitles | لدي طريق طويل للذهاب اليه واريد الرجوع قبل حلول الظلام |
| Evet. Hava kararmadan önce bir sığınak yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نعد مكاناً لنلجأ إليه قبل حلول الظلام. |
| Öğleden sonra, Hava kararmadan uğrasın. | Open Subtitles | بعد ظُهر اليوم, أىّ وقتٍ قبل حلول الظلام. |
| Planımız çocuğun göğsünü tamir edip, Hava kararmadan golfa gitmek. | Open Subtitles | وعلينا فتح صدر هذا الصبي والذهاب للعب الغولف قبل حلول الظلام |
| İş yaparken konuşmalısın benimle. Karanlık olmadan yapacak çok iş var. | Open Subtitles | ستظطر لتكلمني بينما نعمل لدينا الكثير لنفعله قبل حلول الظلام |
| Karanlık olmadan dönsem iyi olacak zaten. | Open Subtitles | يجب عليّ الذهاب الى المنزل قبل حلول الظلام على أية حال |
| Karanlık basmadan köye varmalıydık, | Open Subtitles | كان يتوجب أن نصل الى القريه قبل حلول الظلام |
| Karanlık basmadan Phoenix'e varmak istiyorsanız, yola koyulun. | Open Subtitles | من الأفضل أن تذهبا اذا كنتما ستركبان طائرة الفينيكس قبل حلول الظلام |
| Şimdi giderseniz gece çökmeden organlarınızı söküp, derinizi yüzer. | Open Subtitles | ترحل الآن وهي سوف تُخرِج أحشائك وتسلخك قبل حلول الظلام. |
| Eğer Karanlıktan önce bu dağdan kurtulmak istiyorsak devam etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نسرع لو أننا أردنا الصعود لهذا الجبل قبل حلول الظلام |