| Gerçekte kim olduğunu ona niye Daha önce söylemedin Maymun? | Open Subtitles | مانكي لما لم تخبريه قبل قليل من أنت حقا ؟ |
| Daha önce bahsettiğim müşteri konusunu kısaca ele alalım. | TED | لنأخذ موضوع الزبائن الذي ذكرته قبل قليل على سبيل المثال |
| Bu, çok kısa bir süre önce çıkardığımız bir yayın. | TED | إذاً هذه هي النشرة التي حصلنا عليها للتو قبل قليل. |
| az önce onunla konuştum. Bana ne dedi, biliyor musun? | Open Subtitles | لقد كنت أحدثه بالهاتف قبل قليل, هل تعلمين ماذا قال؟ |
| Ben sadece özür dilemek istiyorum... Az önceki kötü olay için. | Open Subtitles | أريد أن أقدم أعتذار لذلك المشهد الغير سار الذي حصل قبل قليل صديقي هاري. |
| İki uzun herif bir kaç dakika önce gelip hepsini aldı. | Open Subtitles | أتى رجلان طويلان قبل قليل وابتاعوها جميعاً |
| biraz önce Wellbeing ağındaki partner uluslardan bahsettim: İzlanda ve Yeni Zelanda. | TED | لقد ذكرتُ قبل قليل شُركاءنا من الدول في شبكة الرفاه إيسلندا ونيوزلاندا |
| Az evvel Deion'a ikimizin yetimhanedeyken sıkı arkadaş olduğumuzu anlatıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اخبر ديون قبل قليل كيف انا وانت كنا رفقاء بالملجا |
| Daha önce sizi geçerken görmüştüm. | Open Subtitles | رأيتكما تمران قبل قليل. أيديكما متشابكه. |
| Rica ederim. Daha önce kaba davrandıysam affedin. | Open Subtitles | ،على الرحب والسعة وأعتذر إن كنت وقحة قبل قليل |
| Hiç. Daha önce biraz gergindin ve ben de endişelendim. | Open Subtitles | لا شيء ، فقط أنت بدوت مرهقاً قبل قليل وأنا قلقت عليك |
| Sen Daha önce hayalarımı avuçlayan güzel kadınsın. | Open Subtitles | أنت الإمرة الجميلة التي أمسكت كوراتي قبل قليل. |
| Daha önce de 999'u aramıştım. | Open Subtitles | لقد تذكرت، نعم، نعم قبل قليل اتصلت بالشرطة |
| Kısa süre önce profesyonel olmak konusunda benden tavsiye istedin. | Open Subtitles | قبل قليل قدمت إلي طالباً المشورة في أن تصبح لاعباً محترفاً |
| Bir süre önce, paraları zimmetine geçirmesinden şüphelenilen bir bankacı ve gözaltındaki bir kapkaççı kalp krizinden öldüler. | Open Subtitles | قبل قليل مصرفي كان موضع تحري للاختلاس وسرقة المحفظة التي كانت تحت الحراسة كلاهما مات بأزمة قلبية |
| az önce, anlaşma kötüye gittiğinden bir sürü para kaybettiğini söyledin. | Open Subtitles | قبل قليل قلتِ إنك خسرتِ الكثير من المال لأن الصفقة فشلت |
| Kamu Bütünlüğü Biriminden bir adam az önce ofisimden ayrıldı. | Open Subtitles | لقد غادر مكتبي قبل قليل رجل من مكتب النزاهة العامة |
| Demek istediğim, Az önceki görüşmeden bahsetmiyorum. | Open Subtitles | وانت أيضا كذلك, ناهيك عما حدث قبل قليل في الاجتماع |
| Arkadaşının çantasını bulduğuma göre Az önceki olanları unutmaya ne dersin? | Open Subtitles | بما أن صديقتكِ حصلت على حقيبتها دعينا نتظاهر بان لم يحصل اي شي قبل قليل في الفندق |
| Doğru. Bir dakika önce ufacık bir deliğimiz vardı. | Open Subtitles | قبل قليل كنّا بصدد ثقب صغيرة للإهتمام به، |
| Neden tekrar arama tuşuna basmıyorsun? biraz önce konuşuyordunuz ya. | Open Subtitles | كلا، لماذا لا تعيد الرقم لقد كنت تحادثها قبل قليل |
| Yine de Az evvel 3. mil sınırında göğüs ağrısı şikâyetiyle birinin bayıldığı haberini aldık. | Open Subtitles | إلا ان قبل قليل وردنا عن حالة تعاني من الام في الصدر |
| Bir saniye önce ona inandığını söyledin. | Open Subtitles | .قبل قليل , قلتَ بأنكَ قد صدقته |
| Daha demin yukarıdaydım ve yarı ölü şişko bir adam ölü bir şişko adamı yiyordu. | Open Subtitles | كنت في الطابق العلوي قبل قليل ورأيت نصف بدين ميت يأكل بديناً ميتاً |