Bu ben bir Ulusal Simyacı olmadan kısa süre önce oldu. | Open Subtitles | حصل ذلك قبل وقت قصير من حصولي على شهادة الكيمياء الدوليه |
Kısa bir süre önce beni öldürmeye çalışan birinden beni kurtardı. | Open Subtitles | أنقذ مؤخرتي البائسة ليس قبل وقت طويل من رجل نوى قتلي |
Köylü bir çocuk biz varmadan kısa bir süre önce öldürülmüş. | Open Subtitles | فتى مزارع قتل قريب من الأسطبل قبل وقت قصير من وصولنا. |
Evet, o uzun zaman önceydi ama problemlerinizi anlayabiliyorum, Komiser. | Open Subtitles | كان هذا قبل وقت طويل لكنني على الأقل أفهم مشاكلك |
O suçlamalar düşürüldü. Ayrıca da çok uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | لقد أُسقطت تلك التهم، وأيضاً، كان ذلك قبل وقت طويل. |
Fakat bunlar 350 yıla kıyasla çok uzun zaman önceydi. | TED | لكن ذلك حصل قبل وقت طويل جدا مقارنة بـ بما قبل350 سنة قصيرة. |
Alnında küçük bir çizik var, ama ölüm saatinden önce iyileşmiş. | Open Subtitles | يوجد جرح خفيف على جبهته، لكنّه شُفي قبل وقت الوفاة. |
Akrabalarımın başarıya giden yolda beni engellemesine izin vermemeyi uzun süre önce öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت قبل وقت طويل ألا أدع جينات الحمض النووي تقف في طريق نجاحي. |
Şehirde duyduklarınız, bir süre önce yaptığımız bir stüdyo kaydı. | Open Subtitles | الذي يسمعها كل المدينة هي من تسجيل الاستديو قبل وقت طويل |
Bu Bayan Brewis'e Marlene'in öldürülmesinden çok kısa bir süre önce hayatta olduğunu kanıtlamak içindi. | Open Subtitles | وهذا لكى تُبرهن للأنسة برويس ان مارلين كانت ماتزال على قيد الحياة قبل وقت مقتلها مباشرة |
Ölümünden kısa süre önce mi verilmiş? | Open Subtitles | والتي لابد أنها تناولتها قبل وقت قصير من وفاتها؟ |
Çünkü bu fotoğraf o çekmeceye, bulmamdan kısa süre önce koyuldu. | Open Subtitles | لان هذه الصورة قد تم وضعها فى الدرج قبل وقت قصير من عثورى عليها. |
Bu doğru olsaydı uzun süre önce itiraf ederdin. | Open Subtitles | لو كان ذلك صحيحاً كنتِ ستخبرينني بذلك قبل وقت طويل |
Bu doğru olsaydı uzun süre önce itiraf ederdin. | Open Subtitles | لو كان ذلك صحيحاً كنتِ ستخبرينني بذلك قبل وقت طويل |
Belki bir de dinazorlar vardı ama o da çok uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | ربما في مسألة الديناصورات، ولكن كان ذلك قبل وقت طويل |
Bu uzun zaman önceydi, arkadasim. Göndermeye cesaretim yok. | Open Subtitles | كان هذا قبل وقت طويل يا صديقي , لست أجرؤ على إرسالها |
- Çok uzun zaman önceydi neden bunu unutmuyoruz? | Open Subtitles | كان ذلك قبل وقت طويل جدّاً، لمَ لا يمكننا نسيان الأمر؟ |
Tabii ki uzun zaman önceydi. Saçınız değişmiş. | Open Subtitles | بالطبع هذا قبل وقت طويل وقد غيرت تسريحة شعرك |
Uzun zaman önceydi ve o zaman farklıydım. | Open Subtitles | هذا كان قبل وقت طويل كنت رجل مختلف حينها |
Ama bu uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | كسحرنا لكنّ هذا كان قبل وقت بعيد |
Sanırım kapanma saatinden önce mağazaya ulaşamayacağım bugün. | Open Subtitles | إبداله في المتجر قبل وقت الإغلاق |
- Yatma vaktinden önce gelirim. Bir şey lazım olursa ara. | Open Subtitles | سآعود قبل وقت النوم اتصلي اذا كنت تريدين شئ |
Üstünden çok zaman geçtiğini biliyorum ama annemin evi terk ettiği gün neler yaşandı? | Open Subtitles | بما دث قبل وقت طويل ؟ ماذا حدث بيوم مغادرة أمي ؟ |