| Ama birinin neden bir polis memurunu öldürmek zorunda olduğunu anlayamıyorum. | Open Subtitles | لكن من الصعب فهم لماذا شخص يريد قتل ضابط شرطة |
| Bir polis memurunu öldürmek zorunda kalacak kadar kötü ne vardı acaba minibüsün içinde? | Open Subtitles | ماالذي كانوا يفعلونه بشاحنة وكان سيئا للغاية وأدى ذلك الى اضطرارهم إلى قتل ضابط شرطة |
| Hayranlara arzuladıkları ölümü ne kadar vermek istesem de bence bir polis memurunu öldürmek bölgesel güvenlik güçleriyle olan anlaşmalarımı bozar. | Open Subtitles | الآن بقدر ما أحب أن... أعطي تلك الجماهير موتاً يستحق المشاهدة... أعتقد أن قتل ضابط شرطة... |
| Onu, saldırı yerine, bir polis memurunu öldürmeye teşebbüsle suçladım. | Open Subtitles | و عوضاً عن اتهامه بالإعتداء , وجهتُ إليه تهمة بمحاولة قتل ضابط شرطة |
| Elizabeth Killian, Şikago polis memurunu öldürmeye teşebbüs etmekten tutuklusunuz. | Open Subtitles | (إليزابيث كيليان) أنتِ رهن الاعتقال لمحاولتكِ قتل ضابط شرطة |
| Raymond Sellars, bir polis memurunu öldürmeye teşebbüsten tutuklusun. | Open Subtitles | (ريموند سيلز), أنتَ رهن الإعتقال لمحاولتكَ قتل ضابط شرطة |
| Suikastçı bir polis memurunu öldürdü BM güvenlik biriminde onun yerine geçti. | Open Subtitles | منفذ الاغتيال قتل ضابط شرطة وأخذ مكانه في الأمم المتحدة، مفرزة الأمن |
| O bir polis memurunu öldürdü ve adamın son huzur bulacağı yerde de eğlencesini yaptı. | Open Subtitles | قتل ضابط شرطة ثمّ جعل المثوى الأخير للرجل مزحته الخاصّة |
| Bir polis memurunu öldürmek idamlık suçtur | Open Subtitles | قتل ضابط شرطة هي جريمة عقوبتها الإعدام |