"قدرما" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sürece
• mümkün
• kadarını
• olabildiğince
• kadar sürerse
• kadar kalabilirsin

Yapabildiğin sürece burayı korumanın sorumluluğunu kabul etmiş olursun.
ستقبل مسئوليّة حماية هذا المكان قدرما تستطيع

Araba kullanmadığım sürece içki içebilirim demek.
إذن ، يمكنني أن أثمل قدرما أريد ما إن لم أقود

Arabanın anahtarlarını ver. Onları mümkün olduğunca oyala.
أعطني مفاتيح سيارتك و عطلهم قدرما تستطيع

Orjinal uçuştaki koşulları mümkün olduğunca yeniden canlandırmanız gerekiyor.
عليك إعادة خلق ظروف الرحلة الأصليّة قدرما تستطيع

Taşıyabileceğin kadarını alırsın.
بإمكانك الحصول قدرما تستطيع حمله.

Yani taşıyabileceğimiz kadarını alırız.
أعني قدرما نستطيع "نحن" حمله.

Git yakala onları. Onlar anlamadan olabildiğince kişiyi göndermek istiyorum.
أريد إخراج قدرما أستطيع منكم قبل أن يدركا ما يجري

Çünkü artık rehinemsin ve ne kadar sürerse sürsün bekleyeceğim.
لأنّكِ رهينتي الآن، وسأنتظر قدرما يتحتّم عليّ

Bu yüzden otele kaydını yaptırdım. Ama istediğin kadar kalabilirsin.
ولهذا حجزت في فندق لكِ ولكن يمكنكِ البقاء قدرما تشائين

Burada dolandırıcılık yaptığın sürece aynı adama iki kez ödeme yapacaksın.
قدرما تقوم بعملك هنا، فستدفع لذات الرجل مرتين

Kaç saat ya da gün sürecek olsa da içiniz rahat olsun, gerektiği sürece gerektiği sıklıkta oylamaya gidebilirsiniz.
لذا يمكنك تكرار التصويت بسكينة قدرما يستدعي الأمر سواء لساعات أو لأيام.

- Ne gerekirse ne kadar, ne zaman, nerede gerekirse seni benden uzaklaştırdığı sürece.
-أياً ما يلزم ، قدرما يستغرق من وقتي، أينما يتطلب منّي، طالما سيبعدك عني.

I sürece ı gerekiyor gibi bu uydurabilecek.
سأبقي هذا الحائل قائمًا قدرما أحتاج.

Onu bulmana yardım eder, ikinizi de o uçağa bindirir ve bu adadan mümkün olduğunca uzaklaştırırım.
سأساعدك لتجديه و لتركبا تلك الطائرة و تبتعدا عن هذه الجزيرة قدرما تستطيعان

İşe dönüp depo araştırmasına mümkün olduğunca yakın dur ve onları bize ulaştıracak bir ipucu olmadığından emin ol.
يجب أن تذهبي للعمل و تبقي بقرب تحقيق المستودع قدرما تستطيعين. تأكدي ألّا يقود التحقيق إلينا

Babam benimle birlikte kalıyor. Zamanımı mümkün olduğunca evin dışında geçirmeyi tercih ediyorum.
هو يمكث بمنزلي، والأمر أسهل إذا مكثتُ بمكانٍ آخر قدرما أستطيع

Kurtarabildiğimiz kadarını kurtaracağız, Gene.
سننقذ منهم قدرما يمكننا يا (جين)

Kurtarabildiğimiz kadarını.
قدرما نستطيع

Girişten birkaç görüntü almaya çalış, ama olabildiğince dikkatli ol, tamam mı?
حاول أن تصّور المدخل, لكن كن حذراً قدرما تستطيع, حسناً؟

Uzun süre içerde tutmalısın. olabildiğince uzun süre hapishanede kalmalılar.
ضعيه بالسجن لفترة طويلة ضعيه بالسجن قدرما تستطيعين

Ne kadar sürerse.
قدرما يقتضيه الأمر

İstediğin kadar kalabilirsin.
لست مضطراً لحزم أغراضك، يمكنك البقاء هنا قدرما تشاء.