| Bayanlar ve baylar kurban duvara doğru fırlatıldı bir bebek bezi gibi fırlatıldı. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي الضحيه تم قذفها بقوة للجدار ألقيت كـ دمية قماشية |
| - Ateşlenmedi; fırlatıldı. | Open Subtitles | لمْ يتم إطلاقها بل تمّ قذفها |
| - Ateşlenmedi; fırlatıldı. | Open Subtitles | لمْ يتم إطلاقها بل تمّ قذفها |
| Mühendisliğe göre, rutin bir bakım kazası yüzünden fırlatmak zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | طبقاً لوحدة الهندسة حادث أثناء الصيانة المعتادة أجبرهم على قذفها |
| Mühendisliğe göre, rutin bir bakım kazası yüzünden fırlatmak zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | طبقاً لوحدة الهندسة حادث أثناء الصيانة المعتادة أجبرهم على قذفها |