| Dudak okumam çok kötü olmalı, çünkü odada hasta bir çocuk varken acı şekerlerden bahsediyor olamazlar. | Open Subtitles | قرائتي للشفاه سيئة" "فلا يمكن أنهما يتحدثان عن كرات الحلوى" "وطفل مريض في الغرفة |
| Bence benim okumam biraz daha içten olmuş. | Open Subtitles | أظن أن قرائتي كانت بعض الشيء مخلصة |
| Normal bir günde bu kadar şeyi okuduğumu düşünmüyorsun herhalde? | Open Subtitles | أتحسبين هذه حقًّا جلسة قرائتي المعتادة لما بعد الظهيرة؟ |
| Normal bir günde bu kadar şeyi okuduğumu düşünmüyorsun herhalde? | Open Subtitles | أتحسبين هذه حقًّا جلسة قرائتي المعتادة لما بعد الظهيرة؟ |
| Bir süredir haklarını okumamla sonuçlanmadan sohbet ettiğim bir adam olmadı, hepsi bu. | Open Subtitles | آسفة، فإنّي لم أخاطب رجلًا إلّا أثناء قرائتي حقوقه عليه |
| Bir süredir haklarını okumamla sonuçlanmadan sohbet ettiğim bir adam olmadı, hepsi bu. | Open Subtitles | آسفة، فإنّي لم أخاطب رجلًا إلّا أثناء قرائتي حقوقه عليه. |
| Eğer doğru anlıyorsam Kader galaksiyi terk etmek üzere. | Open Subtitles | -لماذا ؟ اذا كانت قرائتي صحيحة فأن (القدر) علي وشك مغادرة المجرة. |
| Dudak okumam pek süper değildir. | Open Subtitles | قرائتي للشفاة ليست خاليه من العيوب. |
| Bunu bir zamanlar bir mektupta okuduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر قرائتي ذلك في خطاب ذات مرّة |
| Dosyalarında Magpie hakkında bir şeyler okuduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر قرائتي بشأن (ماغباي) في ملفاتك. |
| Eğer verileri doğru anlıyorsam Slade mağaraya geri dönmüş. | Open Subtitles | إن صحّت قرائتي لهذا، فإنّ (سلايد) عاد للكهف. |