| Onunla konuştuğumda kararımız konusunda canıgönülden üzgündü. | TED | وعندما تحدثت إليه كان حقاً مستاءً من قرارنا |
| Anne, fark ettiğin gibi ve sen de baba, kararımız bize keder ve acı yükledi. | Open Subtitles | كما لك أن تتصوري أمي وبالتأكيد أنت أيضاً أَبي العزيز قرارنا أصابنا بوجع القلب والدماغ |
| Hadi dostum yap şunu. Bu bizim yeni yıl kararımız olsun. | Open Subtitles | سننفذ ذلك وحسب أجعلة قرارنا للسنة الجديدة |
| Şimdi eklemek istediğin başka birşey var mı raporuna... nihai kararımızı verebilmemiz için! | Open Subtitles | الآن، أهناك أي شيء تود إضافته للسجل الرسمي قبل أن نتخذ قرارنا النهائي؟ |
| Son kararımızı vermeden, sizin fikirlerinizi de almak isteriz, şirketimizin gidişatını nasıl buluyorsunuz. | Open Subtitles | قبل أن نتخذ قرارنا الأخير نريد أن نسمع منك كيف ترى تقدم شركتنا |
| Bu kararı sen veremezsin. | Open Subtitles | لا يسعنا شيء لمساعدته على العيش هذا ليس قرارنا |
| Ve gel zaman git zaman herhangi bir konunun bizi rahatsız edecek olsa bile tartışma için yasaklı bir konu olmamasına Karar verdik. | TED | وفي وقت ما، كان قرارنا أن لا نعتبر أي موضوع ممنوع من المناقشة، حتى لو عرضت تلك المواضيع صداقتنا لبعض الاوقات غير المريحة. |
| kararımız şu ki Yüzbaşı Weber'in köpeğine teslim olmak, bir İtalyan'a teslim olmaktan çok daha uygun. | Open Subtitles | قرارنا هو الإستسلام إلى كلب النّقيب ويبير أكثر ملائمة من الإستسلام إلى الإيطاليين |
| İzin vermek onun hakkı değil. Bu bizim kararımız. | Open Subtitles | ليس من حقه أن يقبل أو يرفض، إنه قرارنا نحن. |
| Bildiğiniz gibi kararımız kesin olmalıdır... | Open Subtitles | كما تعلمون, قرارنا يجب أن يكون وسوف يكون نهائياً |
| Dolayısıyla kararımız, ölümünü garanti etmektense hapse göndermek olmalıdır. | Open Subtitles | لذلك سيكون قرارنا بدلا من إرساله للسجن سيكون إرساله لموت مؤكد |
| Bu bizim kararımız değil. Frank, Seraph'ların döngülerini tamamlamalarını istiyor. | Open Subtitles | جو اهدأي انه ليس قرارنا فرانك يريد اكمال المهمة |
| Şimdi, bizim kararımız da bu zammı satış ekibine vermek yönünde oldu. | Open Subtitles | إذا قرارنا كان أننا سنعطي الزيادات لطاقم المبيعات |
| Uçsuz bucaksız bir keşfin sınırındayız, ve kararımızı bilimsel altyapısı olmayan birinin gözlemlerine dayandırdığımız gerçeğini unutmak kalmak ahmaklık olur. | Open Subtitles | نحن نقف على حافة إكتشاف ضخم قرارنا لا ينبغى أن يعتمد على مجرد ملاحظات لرجل ذو خلفية علمية |
| Bir kıçın bir kıza ait olmasından çok bir oğlana ait olduğunu bilmek... kararımızı etkileyebilir. | Open Subtitles | مع العلم أن حمار ينتمي لصبي وليس فتاة يمكن أن تؤثر على قرارنا. |
| kararımızı verip, onlarla yaşadık, ve şimdi buradayız. | Open Subtitles | لقد إتخذنا قرارنا وقد عشنا معهم طويلاً والآن نحن هنا |
| Başka birinin eklemek istediği bir şey yoksa, kararımızı vermek için davayı erteliyoruz. | Open Subtitles | -إذن مالم يكن هناك أحد لديه شيء ليضيفه سنقوم بالتأجيل لإتخاذ قرارنا -ماري؟ |
| Baskın kararı tamamiyle İntersect'ten alınan bilgiyle verildi. | Open Subtitles | قرارنا للمُهَاجَمَة على المركب كَانَ مستند على معلوماتِ حصلنا عليها من التداخل |
| Bay Daniel Arthuis ve Bay Rouslan Guerasiev, mahkemenin kararı 25 Kasım'da tarafınıza iletilecektir. | Open Subtitles | سيد دانيال أرتويس وسيد روسلان غيريازيف سنعلمكما بنتيجة قرارنا في 25 نوفمبر. |
| Elimizdeki verileri iyice inceledikten sonra değişime uğramış bu adamın... bizim için büyük bir tehlike oluşturduğuna Karar verdik. | Open Subtitles | بعد تفكير طويل بما في ايدينا من ادلة فان قرارنا هو ان هذا الغريب يشكل تهديداً |
| Karşı maddeyi Delaney'e geri götürmek bizim kararımızdı. | Open Subtitles | لقد كان قرارنا بإتخاذ المادة المضادة إلى ديلانى |
| Karım ve ben biraz konuştuk ve talebiniz hakkında bir karara vardık. | Open Subtitles | والآن اسمع، لقد تناقشت أنا وزوجتي في هذا الأمر وقد اتخذنا قرارنا بشأن طلبك .. |
| Bu suikastçı yakalanana kadar duymalı saygı kararımıza. | Open Subtitles | إلى أن يتم القبض على هذا القاتل عليها احترام قرارنا |
| Lew ve ben düşünüyorduk da. Belki kararımızda biraz acele ettik. | Open Subtitles | لوي , وأنا نظن أنه ربما إتسرعنا فى اتخاذ قرارنا |