| Eğer uzun bir süredir kürek görmemişsem, çok yakında göreceğim demektir. | Open Subtitles | لو لم أرَ مجرفة أخرى مجددًا فسيكون الأمر قريبًا جدًا |
| Güneş çok yakında çıkacak, biraz daha dayan. | Open Subtitles | ستشرق الشمس قريبًا جدًا.. اصمد وحسب |
| Onunla tekrar görüşeceksiniz hem de çok yakında. | Open Subtitles | سأحرص على لمّ شملك معه قريبًا جدًا. |
| Kanatları oğlu İcarus'a bağlarken şöyle tembih etti: "Okyanusa çok yakın uçmak, kanatları nemlendirir ve kullanılamayacak kadar ağırlaştırır. | TED | وبينما يشد الأجنحة لابنه إيكاروس، وجّه له تحذيرًا: التحليق قريبًا جدًا من المحيط سيرطِّب الجناحين ويثقلهما جدًا عند الطيران. |
| Seni çok erken çektim. | Open Subtitles | سحبتُكِ قريبًا جدًا. |
| Onlar çok yakında nihai kararını edeceğiz. | Open Subtitles | سيصدرون القرار النهائي قريبًا جدًا. |
| çok yakında hayalet evine girecek. | Open Subtitles | قريبًا جدًا.. شبحٌ سيدخل منزلك. |
| Daha çok, " Bunu çok yakında bir daha yapmalıyız." diyordu. | Open Subtitles | بل: يجب تكرارها ثانية، قريبًا جدًا |
| New York Şehri'ndeki bir psikiyatristten: "çok yakında, kedileri köpeklere tercih ettiğimizi, hangi model araba ve hangi tuvalet kağıdını kullandığımızı açıklamak zorunda kalacağız." | TED | أخصائي نفسي من نيويورك: "قريبًا جدًا سوف نكشف عن ما إذا كنا نفضل القطط على الكلاب، وعن طراز السيارة التي نقود، وورق المرحاض الذي نستعمل." |
| Seni çok yakında göreceğim. | Open Subtitles | سأراكِ قريبًا جدًا ترجمة: |
| çok yakında görüşeceğiz. | Open Subtitles | سأراكِ قريبًا جدًا |
| çok yakında seninle görüşeceğiz. | Open Subtitles | لكني سأتحدث معكِ قريبًا جدًا |
| çok yakında biz sana ulaşırız. | Open Subtitles | سأبقى على إتّصال قريبًا جدًا |
| çok yakında doğacak. | Open Subtitles | سوفَ أولدُ قريبًا جدًا. |
| çok yakında tekrar görüşeceğiz. | Open Subtitles | سنلتقي مجددًا قريبًا جدًا |
| çok yakında görüşeceğiz. | Open Subtitles | سآراك قريبًا جدًا |
| Ama yakında, çok yakında olacağım. | Open Subtitles | و لكن قريبًا، قريبًا جدًا |
| Umarım çok yakında geri dönersiniz. | Open Subtitles | آمل أن تعود قريبًا جدًا. |
| Güneşe çok yakın uçmaksa, ısının balmumunu eritmesine ve kanatların parçalanmasına yol açar. | TED | والتحليق قريبًا جدًا من الشمس، سيذيب الشمع وستنفسخ الأجنحة. |
| - Patlayıcı çok erken patladı. | Open Subtitles | توجه المفجر قبالة قريبًا جدًا |
| Uzun bir yolculuk yaptım ve garip bir ülkedeydim ve siyahi adamı çok yakından gördüm. | Open Subtitles | لقد قمت برحلة كبيرة وذهبت إلى بلدٍ غريب ورأيت الرجل الظلام قريبًا جدًا |