| Deli karı, tırnak derimi muz kabuğu soyar gibi soydu attı. | Open Subtitles | هذه المراقبة المجنونة تلاحق بشرتي كأنها كانت تقشِّر قشرة موز |
| - Evet onunla buluşmadan önce maymunlara bakmak içi durdum aniden biri yüzüme muz kabuğu fırlattı. | Open Subtitles | -أجل، ولكن قبل أن ألتقي بها ، توقفت للنظر إلى القرود، حيث فجأة تصدمني قشرة موز في وجهي. |
| Bir muz kabuğu, fındık kabuğu ya da kılıf olmanı ontolojik kanıtlara dayandırabilir misin bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لا اعرف ان كنتي تستطيعين تحمل يقين وجودي وتكوني انتي قشرة موز او قذيفة جوز ! وقشر |
| # Yalnızca kay basarak bir muz kabuğuna Dünyalar bak nasıl geliyor ayağına # | Open Subtitles | فقط ستنزلق على قشرة موز والعالم تحت اقدامك. |
| Arka çıkışta bir muz kabuğuna basıp kaydım. | Open Subtitles | لقد خطوت على قشرة موز في الزقاق وأنا عائدة. |
| "Ben Macgyver. Bir muz kabuğu ya da tost makinesinden bir bomba yapabilirim." | Open Subtitles | "أنا (مغايفر) ، يمكنني صنع قنبلة من قشرة موز وآلة تحميص خبز" |
| Kramer, bir maymuna muz kabuğu mu attın? | Open Subtitles | (كرايمر)، قذفت قشرة موز على قرد؟ |
| Deney maymunlarından birisi muz kabuğuna basıp boynunu kırdı. | Open Subtitles | فقد انزلق أحد قردة الاختبار بسبب قشرة موز وكُسرت رقبته |