| Böbreğin yeni bir evi var. Böbrek nakledildi, bitti, git şimdi. | Open Subtitles | الكلية أصبح لديها منزل جديد بالفعل لذا، قضي الأمر، ارحل بعيداً |
| Her şey bitti. O kazandı. Herkes imzaladı. | Open Subtitles | ، قضي الأمر ، لقد انتصرت . لقد وقعوا جميعهم على العريضة |
| Planlarım vardı ikizlerle deniz kenarında sakin bir[br]yerlere gitmeyi düşünürken Mike boku... | Open Subtitles | هذا هراء قضي علينا لدي خطه انا والتوئم سنذهب لسماع الاغنيه انا افكر بالغناء |
| İçlerinden biri polis muhbiri olabilir o zaman işimiz biter. | Open Subtitles | وحتى لو أحد من هؤلاء الرجال تبين ..أنه مخبراً للشرطة حينها قضي علينا |
| Biliyor musun Jay, Henry James geçen yıl bulundurmaktan Los Angeles ta 6 ay yatmış. | Open Subtitles | هل تعرف ان هنري قضي ستة اشهر في لوس انجلوس السنة الماضية |
| - Spago'ya gidiyoruz. - mahvoldum. | Open Subtitles | سوف نذهب إلى سباجو لقد قضي علي |
| mahvolduk. Evsiz barksız, meteliksiz. | Open Subtitles | قضي علينا ، نحن مشردان ومفلسان ومقضي علينا |
| Genç Kane buradaki hava üssünde hiç zaman geçirdi mi? | Open Subtitles | هل كين الصغير قضي أيّ وقت على قاعدة جوية هنا؟ |
| Düzeltemezsek, bittik. | TED | وإن فعلنا ذلك بشكل خاطئ، فقد قضي علينا. |
| Sadece tekrar top atmaya başlamalıyız. İşimiz bitti. | Open Subtitles | يجب أن نبدأ برمي كرة القدم لقد قضي علينا |
| Geçen bunca zamanda benim için yoruldu dediler işi bitti dediler başarısız oldu, tükendi dediler... | Open Subtitles | وبينما يمر الوقت، يقولون: أنه بدأ بالضعف وانتهى، وهو فاشل، وقد قضي أمره |
| Tamamdır. bitti. Halledildi. | Open Subtitles | قضي الأمر , انتهى أنهينا الأمور , حسنا ؟ |
| bitti artık. Hiçbir şey kalmadı. Görmüyor musun? | Open Subtitles | أقصد بانه قد قضي الأمل انتهى كل شيء، ألا ترى هذا؟ |
| Tanrım, işimiz bitti. | Open Subtitles | سكبنا البنزين على أحد رجاله يا إلهي لقد قضي علينا |
| Çok geç kaldık. Her şey bitti. Hayır, bitmedi. | Open Subtitles | لا أصدق حدوث ذلك لقد تأخرنا كثيراً، قضي الأمر |
| Herhalde hepimiz boku yedik demek istedin. Bu iş yüzünden hepimiz boku yedik. | Open Subtitles | قضي علينا جميعا إنتهى أمرنا جميعا بسبب هذا |
| O kahramanların gizli kimliklerinin olmasının bir nedeni var. Çünkü biri kim olduğunu anladığı anda, işin biter. | Open Subtitles | هناك سبب لأنهم لديهم هويات سرية لأن بلحظة معرفة شخص ما أن هذا أنت، فقد قضي الأمر |
| Adam Lansing'te haraç kesme ve saldırıdan 4 yıl yatmış | Open Subtitles | الرجل قضي اربعة سنوات في لانسنج للابتراز والهجوم |
| mahvoldum dostum. Kalmasını istersem, bana sonsuza kadar kızacak. | Open Subtitles | لقد قضي علي أعني إن طلبت منها البقاء |
| Şu an satabilecek bir şeyimiz yok. mahvolduk. | Open Subtitles | نحن لا نملك شيئا نبيعه اياهم الآن لقد قضي علينا |
| Patron 10 yılını bunu düşünerek geçirdi, ama istemezseniz yapmak zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | لقد قضي عشرة اعوام يفكر الأمر ولكن لا يجب عليك القيام بالأمر |
| Donna'ya farklı okullara gidebileceğimizi söyledim ve kesinlikle yanılıyorum, yani Marquette'den nefret etmezse bittik demektir. | Open Subtitles | أخبرت دونا بأنه يمكننا الذهاب لجامعات مختلفة وكنت مخطئ للغاية يا صديق، إن لم تكره ماركات" فقد قضي علينا" |
| O zaman hapı yutarız. Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | عندها قضي علينا افعلوا ما بوسعكم |
| Tanrım, ben Bittim, Vin. | Open Subtitles | رباه، لقد قضي عليّ |
| Eğer federaller onu bulursa sıçtık demektir. | Open Subtitles | لو إكتشف الفيدراليون ذلك، قضي علينا |