Bütün Hayatım boyunca bu okuldaydım. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتي بأكملها في هذه المدرسة |
Hayatım boyunca herkesin her şeyine yetmeye çalıştım ve nedense, birisi hep hayal kırıklığına uğradı. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتي بأكملها محاولة أن أكون كلّ شيء لكلّ شخص... وبطرقة ما، أحدهم يخيب أملي دائماً. |
Hayatım boyunca bir baba figürü aradım. | Open Subtitles | قضيت حياتي بأكملها أبحث عن والدي |
Yani bütün hayatımı kandırılarak mı harcadım? O yalan söyledi, ben değil. | Open Subtitles | إذاً أنا في الأساس,قضيت حياتي بأكملها مخدوع؟ |
Tüm hayatımı elimi kana bulayarak geçirdim. | Open Subtitles | قضيت حياتي بأكملها أحصل على دماء على يدي |
Hayatım boyunca hiç var olmamış bir Laura Lang' e benzemeye çalıştım. | Open Subtitles | أشعر أنني قضيت حياتي بأكملها أحاول أن أكون مثل (لورا لانغ) التي لم تكن موجودة |
Hayatım boyunca bunu yaptım. | Open Subtitles | فقد قضيت حياتي بأكملها هكذا |
Hayatım boyunca etrafımda birileri oldu. | Open Subtitles | قضيت حياتي بأكملها حول الناس |
Hayatım boyunca böyle yaşayabilirdim... | Open Subtitles | لربما قضيت حياتي بأكملها... |
Bütün hayatımı, kendimi kadınlara beğendirmemi sağlayacak, eğitici ilişki kitaplarını okumaya adadım. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتي بأكملها أقرأ في كتب التعليمات التي تتحدث عن العلاقات لإيقاع النساء في حبي |
Bütün hayatımı insan vücudu üzerinde çalışarak geçirdim. Bilimsel bir kesinlikle şunu söyleyebilirim: | Open Subtitles | قضيت حياتي بأكملها أدرس الجسم البشري، ويمكنني القول بتأكيد علمي، أنّ ما يبقينا أحياء، |
Tüm hayatımı, onun fikri umrumda değilmiş gibi davranarak geçirdim. | Open Subtitles | أقصد ، لقد قضيت حياتي بأكملها متظاهراً بأن رأيه لا يعنيني |