| - Ve git kendine bir göz damlası al. - Onu rahat bırakmalısın. | Open Subtitles | وضعي بعض من قطرات العين المهدئة ما رأيك في ان تتركها لوحدها ؟ |
| O ışıltı bombalarını sen gönderdin ve kahvenin içine göz damlası koydun, değil mi? | Open Subtitles | لقد أرسلتي قنابل البريق لقد وضعتي قطرات العين في القهوه أليس كذلك |
| Bu göz damlası içindeki otun sebep olduğu hayaller. | Open Subtitles | تخيلات أعطتها لهم الـ"بيلادونا" في قطرات العين هذه |
| Bu yüzden kahvesine göz damlası koydum, tamam mı? | Open Subtitles | اذا وضعت قطرات العين في قهوته، حسنا؟ |
| Muhtemelen göz damlası göz bebeklerini büyütmüş. | Open Subtitles | حسناً ربما قطرات العين وسعت بؤبؤ عينيك |
| - göz damlası. | Open Subtitles | قطرات العين |