Dokuz defa 27 metrelik direğin en üstüne kadar tırmandım. | TED | تسلقت قمة ذلك الجبل والتي تبلغ ٩٠ قدم تسع مرات. |
Hindistan'a vardığımızda Himalayalar'a yöneleceğiz ve dünyanın en yüksek dokuzuncu zirvesi Nanga Parbat'a. | Open Subtitles | عندما نصل الهند سوف نتوجه للهيميلايا. وتاسع أعلى قمة على الأؤض نانجا باربات. |
Tamam ama dağın zirvesine ulaştığında başka bir dağı gözüne kestirmen gerekmez mi? | Open Subtitles | أجل، لكن عندما تصل إلى قمة جبل، ألن يكون الوقت لتسلق واحد آخر؟ |
Bu benim için üst düzey tasarruf ve bence anneannem de böylesini isterdi. | TED | هذا بالنسبة لي هو قمة حسن التدبير، وأعتقد أن هذا ما ستحبه جدتي. |
üst tarafta görülene ise dalga tepesi deniyor ve bu su taneciklerinin en çok ivme kazandıkları yer. | TED | تقع قمة الموجة أعلاك، حيث تخضع جزيئات الموجة لأعلى تسارعٍ ممكن. |
Dağın tepesinden sis dolu kanyona bakan ya da su yüzeyinin altındaki dumanın resimlerini attı. Yani, efsanevi şeylerdi. | TED | وأرسل لي صورًا من قمة جبل وينظر إلى أسفل الوادي المليء بالدخان، أو الدخان تحت سطح الماء، كما في الأشياء الأسطورية. |
Onları sanayi sitelerindeki çöp yığının üstünde bulunan terkedilmiş tıbbi atık tesisinde tutuyoruz. | Open Subtitles | سوف نقيمه في مكان مهجور للنفايات .الطبية على قمة كومة من القمامة الصناعية |
Elbette tüm örgütler böyle bir listenin en başında olmak isterler. | TED | بالطبع , كل منظمة تريد أن تكون في قمة القائمة . |
Okyanus dünyanın en geniş sıradağlarını, yani okyanus ortası sırtını içeriyor. | TED | يحتوي المحيط على أكبر سلاسل الجبال في العالم قمة منتصف المحيط. |
Bu kapının tepesinde, en az beş-altı tane sahipsiz ceset bulursun. | Open Subtitles | على قمة هذه البوابة ستجد على الأقل خمسة أو ستة جثث |
Çünkü sadece en derin vadideysen... onun nasıl muhteşem olduğunu hiç bilebilir misin... en yüksek dağda olmak için. | Open Subtitles | لأننا إذا كنا في أعمق أعماق الوادي فقط نستطيع أن ندرك كم من المبهج أن نصبح على قمة الجبل |
G8 zirvesi | TED | .إنه مؤتمر قمة دول مجموعة الثمانية الصناعية الكبرى |
yani, bana savurganlığın ve ciddiyetsizliğin zirvesi gibi gelmişti. | TED | حسنًا، اعتقدت أن تلك قمة التبذير والإسراف. |
500 kiloluk ekipmanı 20.000 adımlık Andesin volkanlı zirvesine taşımanız gerekli. | TED | عليك أن تجر 1000 رطل من المعدات إلى قمة هذا البركان الذي على ارتفاع 20000 قدم في الأنديز هنا. |
Normalde Half Dome'um zirvesine çıkınca elinizde bir iple bir dizi dağcılık ekipmanı olur ve turistler hayret içinde fotoğrafınızı çekmek ister. | TED | عادةً عندما تصل إلى قمة نصف القبة، ولديك حبل ومجموعة من معدات التسلق، يتلهف السياح ويلتفون حولك لالتقاط الصور. |
Duvarın en üst noktasına gidiyorlar ve en tepeye ulaştıklarında, sektikten sonra parçalara ayrılıyor ve atmosferin içlerine gidiyorlar. | TED | أنها تتحرك لأعلى الحائط وحينما تصل إلى قمة الحائط بعد أن ترتطم تتشتت وتختفي في المحيط |
Doğa temelli son bir örnek vermek isterim. sanıyorum bu artık üst düzey bir tasarruf. | TED | أود أن أترككم مع شكل أخير مبني على أساس حيوي، ولكن أعتقد أن هذا يمثل قمة حسن التدبير. |
Eğer kaptanın, Ben Gunn'ı görmek isterse bu gece tek başına Spyglass tepesi'nin tepesine gelmesine söyle. | Open Subtitles | إذا أراد قبطانك مقابلتي أخبره بأن يأتي الليلة لوحده إلى أعلى قمة تلة سباي غلاس |
Kendi sanatımı zorlamak ve birkaç binayı kapsayan resim çizmek istedim ve bunun bir tek Moqattam tepesinden görülmesini planladım. | TED | كنت أريد أن أن أتحدى نفسي فنيًا من خلال الرسم على عدة بنايات يمكن أن ترى بشكل كامل من على قمة جبل المقطم. |
Bir dikilitaşın üstünde, bir dağın yamacında, kutuların üstünde durmak için geliştik. | TED | شاركنا في الوقوف على قمة مسلة عمودية، والوقوف على قمة سفح الجبل، والوقوف على قمة الصناديق. |
...listenin başında iki şüpheli vardır demiştin. | Open Subtitles | فهناك دائماً مشتبهان بهما على قمة اللائحة العشيق أو الذي تمت خيانته |
Zirveye doğru ilerlerken hiç olmadığı kadar çabalamalı ve yeni bir zirve bulmalısınız. | TED | حين تصعد نحو قمة ما، عليك أن تعمل بجهد أكثرلتجد لنفسك قمة أخرى. |
Anatomi dersinde başın üstü konusunu bir hafta görmüştük. | Open Subtitles | قضينا أسبوعاً ندرس قمة الرأس بحصة التشريح |
Dünyanın tepesinde tek başına dururken hissettiği derin sessizliği anlatıyordu. | Open Subtitles | أن خلال الوقوف هناك على قمة العالم اختبر صمتاً عميقاً |
Ancak tüm bunlar buzdağının sadece görünen kısmı. | TED | مع ذلك، هذه ليست سوى قمة الجبل الجليدي. |
Oraya vardığımız zaman istersen heykelin tepesine çıkarız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما نصل إلى هناك سنصعد إلى قمة التمثال إذا أردتي |
Günümün en doruk noktası. Bundan sonra hep inişte. | Open Subtitles | سيكون ذلك هو قمة هذا اليوم ثم يحدث الإنحدار من هنا الى نهاية اليوم. |
Ve herşey tamamlandığında bu altın piramitin tepesini kendi özel yerim yapacağım. | Open Subtitles | وعندما يكون كل شيء كاملا سوف احول قمة الهرم الذهبي لكوخي الشخصي |