| Son 6 ay içinde, Başkanın hayatını tehlikeye atacak herhangi birşey yaptın mı? | Open Subtitles | هل قمت بعمل أى شىء لتعريض حياة الرئيس للخطر فى الستة شهور الاخيرة؟ |
| - Her neyse, aslında çok güzel bir iş yaptın, lad. | Open Subtitles | على اية حال ، لقد قمت بعمل رائع يا لاد رائع |
| onu unutamayız. ben bunu, ülkenin tarihindeki en büyük tekil harcama olarak tanımladım. | TED | لا يمكننا أن ننسى ذلك. قمت بتعريف هذا كأكبر نفقات في تاريخ البلاد. |
| sen şişenin altına vuruyosun ben de sallıyorum, ama benim duyularıma göre tüm bunlar tek bir bilgi kaynağında toplanıyor. | TED | أنت قمت بضربه من فوق، وأنا قمت بهزّه، ولكن من وجهة نظر حواسّي، يقترن هذان معا في مصدر واحد للمعلومات. |
| Endüstrinin bir kesitininin yanı sıra yeni nesil yükselen yıldızları da çektim. | TED | قمت بتصوير جزء من الصناعة، فضلا عن الجيل القادم من النجوم الصاعدة. |
| Aileleri kurtarmanın tek yolunun bu olduğuna inanarak insanlara ihanet ettim! | Open Subtitles | قمت بخيانة اشخاص معتقد ان هذا هو السبيل الوحيد لإنقاذ العائلات |
| Bu herifi dün yakaladık. Bunu sen mi tercüme ettin? | Open Subtitles | لقد قبضنا على هذا الرجل بالامس هل قمت بترجمة هذا؟ |
| Son altı ay içinde başkanın hayatını tehlikeye atacak bir şey yaptın mı? | Open Subtitles | هل قمت بعمل أى شىء لتعريض حياة الرئيس للخطر فى الستة شهور الاخيرة؟ |
| Yüce iyilik için çok fedakarlık yaptın ve hepsi ağır bir darbe oldu. | Open Subtitles | أنتِ قمت بعمل الكثير من التضحيات من أجل تحقيق الخير وهذا كان أثرها |
| Zaten yeterince şey yaptın. Ama tüm bunlar benim suçum, Joy. | Open Subtitles | قمت بأمور منحرفة مع رجل مشرد فعلت ما يكفي حتى الآن |
| Çünkü çocuk sahibi olamadığını ve onu evlat edindiğimi biliyor. | TED | لأنها تعلم أننى قمت بتبنيها وأننى لا يمكنني إنجاب أطفال. |
| Neden bunu seçtiğini merak ediyordum. onu hiç sevmediğini biliyorum. | Open Subtitles | تساءلت لماذا قمت بذلك أعرف أنك لم تحبها من قبل |
| sen de onun yerine sosyal güvenlik numaranı mı ezberledin? | Open Subtitles | إذن ، لقد قمت بتذكر رقم تأمينك الإجتماعى بدلاً منه |
| Bu yüzden sırt çantası gibi takabileceğim giyilebilir bir duvar yaptım. | TED | لذا قمت بعمل جدار ملبوس بحيث أتمكن من إرتداؤه كحقيبة الظهر. |
| Birkaç telefon ettim ama babanla ilgili net bir cevap alamadım. | Open Subtitles | قمت بعدة إتصالات لكنني لم أحصل على جواب مباشر حول والدك |
| - Çok iyi dans ettin koç. - Ah, yapmayın. | Open Subtitles | ـ قمت بعمل رائع حقاً أيها المدرب ـ لا عليكِ |
| bir zamanlar çiçek tanzimini yapmıştım. Herşey seksle mi ilgili olmalı? | Open Subtitles | لقد قمت بترتيب الأزهار ذات مرة لماذا يتعلق كل شىء بالجنس؟ |
| CA: Bravo Daniel, Dünyayı daha değişik görebilmemiz için inanılmaz bir iş çıkardın. | TED | كريس أندرسون: دانيال، لقد قمت بعمل رائع في مساعدتناعلى رؤية العالم بطريقة مختلفة. |
| Prensinizin şerefini korumak için gerekli olan her şeyi yaptınız. | Open Subtitles | بالفعل لقد قمت بكل شيء ضروري من أجل شرف أميرك |
| Bu yaptığını düzeltmenin yolunu bulman gerekiyor. Vücudumu geri vererek beni mutlu et. | Open Subtitles | يجب أن تعلم كيف تمسح ما قمت به أعد لي قدراتي وسأكون سعيداً |
| Psikiyatri doktoruna haber verdim. bir saat içinde burada olur. | Open Subtitles | لقد قمت باستدعاء طبيباً نفسياً مقيماً سيصل هنا خلال ساعة |
| 70'lerin başında bir zamanda kızıma bir karınca çiftliği satın aldım. | Open Subtitles | .. ذات مرة في أوائل السبعينيات قمت بشراء مزرعة نمل لابنتي |
| İnsanların bana ne kadar korkunç şeyler yaptığımı söylediği yetmiyormuş gibi... | Open Subtitles | كان حديث الناس عن الأشياء المروعة التي قمت بها سيئاً كفاية |