| Düşündüğümüz gibi değil ama evet, muhtemelen tek hücreli organizmalar. | Open Subtitles | ليست الحياة كما نعتقدها ولكن على الأقل هناك كائنات حية |
| Çocuğu olanlar, ya da tanıyanlar onların inanılmaz karmaşık organizmalar olduğunu bilir | TED | لكن أي شخص لديه أو يعرف طفلا صغيرا يعرف أنها كائنات حية بالغة التعقيد. |
| Burada, mağaranın derinliklerinden aldığımız suda bile bulunduğu ortama ayak uyduran organizmalar bulunuyor. | Open Subtitles | و حتى هنا ، في الماء الذي جمع من أعماق كهف، هناك كائنات حية تستكشف وتستجيب لبيئتها |
| Bitkiler yaşayan canlılar değildir. İşte mesele bu. | TED | ولكن أليست النباتات كائنات حية .. هذه هي النقطة |
| Ama dışarıdakiler, hangi çağda olduklarını bilmeyen vahşi canlılar. | Open Subtitles | لكن هذه كائنات حية شرسة لا تعى هى بأى حقبة تتواجد الاّن |
| Joey, bu yaşayan bir şey. Tencereye öylece koyamazsın. | Open Subtitles | واو ، واو ، واو ، جوي ، إنها كائنات حية لا يمكن أن تضعها في القدر بهذه البساطة |
| Bu sarı halkalarda yaşayan bir şey var bir tür küçük böcek. | Open Subtitles | هذه الحلقة الصفراء بها كائنات حية ... نوع ما من البق الصغير جدا |
| İngiltere'deki bu kimera araştırması başarıyla sonuçlanırsa aynı sentetik biyolojide belirtildiği gibi cansız maddelerden yaşayan organizmalar türetilebilir ki bu gayet uygulanabilir duruyor. | Open Subtitles | عندما تآخذ بحوث الكمير في إنجلترا طفرتها كأنها تشير إلى مجال البيولوجيا الإصطناعية، يمكن أن تنتج كائنات حية من مادة غير حية، |
| Dünyadaki bilim insanları o DBC'ye dijital talimatlar göndererek DBC'nin yeni ilaçlar yapmasını veya sentetik organizmalar yaparak bu organizmaların oksijen, besin, yakıt veya malzeme yapması sağlanabilir, bu sayede gezegenin insanlar için daha elverişli olması sağlanır. | TED | وهكذا يستطيع العلماء على الأرض إرسال التعليمات إلى DBC لصنع أدوية جديدة أو صنع كائنات حية كائنات تصنع الأكسجين، الطعام، الوقود أو مواد البناء، لجعل الكوكب أكثر ملائمة لحياة البشر. |
| Bir TED konuşmasında Freeman Dyson, tıpkı kendi jenerasyonunun kimya aletleriyle oynadığı gibi gelecekteki çocukların yeni organizmalar tasarlayıp yaratacaklarını öngörmüştü. | TED | فريمان دايسون في محادثته في TED، توقع أن الأطفال سوف يقومون بتصميم وخلق كائنات حية جديدة مثلما قام جيله باللعب بالمجموعات الكيميائية. |
| Eğer tüm bu kimyasalları, nitratları bu tür bir çevreye koyarsanız, bu çevrede etkilenecek olan organizmalar var. Örneğin; algler. | TED | الآن، لو وضعت كل هذه الكيماويات وهذه النترات، فى تلك الأنواع من البيئات، هناك كائنات حية فى هذه البيئات ستتأثر بهذا-- الطحلب على سبيل المثال. |
| Gövdenin yükseldiği toprağın derinliği bir metreye ulaşabilir; yerin onlarca metre üstünde... Aynı toprağın içinde, bugüne kadar isimlendirilmemiş çeşitli organizmalar da vardır. | TED | يمكن أن توجد تربة الظلة لغاية متر عمقا، ولعشرات الأمتار فوق سطح الأرض، ويوجد كائنات حية في هذه التربة ليس لها مسميات حتى الأن (غير مدروسة أوغير مكتشفة). |
| Taşıyıcının kontrol edilip edilemeyeceğini anlayabilen organizmalar taşıyıcının vücuduna yerleşiyorlar ve insan ile B.O.S. arasında kusursuz bir sahip/köle ilişkisi kuruyorlar. | Open Subtitles | عن طريق إستخدام كائنات حية مصممة لتحديد إما أن يكون المضيف متحكِّم أو متحكَّم به وتستقر في جسد المضيف، وبذلك تصنع علاقة (سيِّد وعبد) مثالية بين البشر والأسلحة البيلوجية |
| (Gülüşmeler) Her neyse, aslında, şunu biliyoruz ki bu tür oluşumlar, birçok çalışmadan sonra, şunu biliyoruz ki bu tür oluşumlar, yaşayan birer canlılar. | TED | (ضحك) على كل حال، في الواقع، نعلم أن هذا النوع من التكوين، بعد دراسات مستفيضة، نعلم أن هذا النوع من التكوينات هو كائنات حية. |
| Şehirleri yaşayan canlılar olarak görüyorum. | TED | أرى المدن وكأنها كائنات حية. |
| Özel olduğumuz düşüncesini bırakmayı sevmiyoruz, bu yüzden robotların gerçekten duyguları olabileceği ya da robotların yaşayan canlılar olabileceği fikrini bence kabullenmekte zorlanacağız. | TED | نحن لا نحب التخلي عن "صفويتنا"، لذا ففكرة إمكانية إكتساب الروبوتات للأحساس، أو أن الروبوتات قد تكون كائنات حية.. أعتقد أنها ستكون فكرة صعبة القبول لنا. |