| Ben de karı gibi şöyle bağırıyorum... "Arabama dokunmayın! | Open Subtitles | و كنت أصرخ كالساقطة الصغيرة لا تلمس سيارتي |
| Tabii ki de annem orada orospu gibi göründüğümü söylemek zorundaydı. | Open Subtitles | وبالطبع, كل ما قالته أمي أنني بدوت كالساقطة هناك |
| Sonra da ailemin yanına gittiğimde tabii ki annemin orada fahişe gibi göründüğümü söylemesi gerekiyordu. | Open Subtitles | وذهبت باحثة عن والديّ وبالطبع, كل ما قالته أمي أنني بدوت كالساقطة هناك |
| Oraya gitmiş bir fahişe gibi konuştun. | Open Subtitles | تتحدثين كالساقطة التي كانت هناك. |
| - Ayrıca fahişe gibi fırlatıyor. | Open Subtitles | -كما أنه يرمى كالساقطة |