| Ben iş adamıyım, bebek. doktor gibi. Telefonları açmalıyım. | Open Subtitles | أنا في عمل يا فتاة، كالطبيب يجب أن أكون تحت الطلب، لتحصلي علي؟ |
| Odaya girip teşhisi koyan doktor gibi. | Open Subtitles | كالطبيب الذي أتى إلى هنا وقامَ بتشخيصها |
| Normal bir doktor gibi hastaları vardı. | Open Subtitles | كان لديه مرضى كالطبيب المتمرس |
| Yani, psikiyatr gibi. | Open Subtitles | كالطبيب النفساني |
| O, salgında acı çeken bir ülkeye yardım edecek bir doktor olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | كان يقول أنه كالطبيب وأنه سيعالج بلد تعانى وباء ما |
| - Tam olarak değil. Yani, psikiyatr gibi. | Open Subtitles | كالطبيب النفساني |
| Dr. Esselstyn gibi doktor Campbell da Amerika'nın her yeri ve dışarda derslere devam ediyor. | Open Subtitles | (كالطبيب (إسيلستن (يواصل الطبيب (كامبل إعطاء المحاضرات في كل أنحاء أمريكا و في الخارج. |
| Dr. Cannerts gibi iyi adamlar acil durum olduğunu söylediği zaman, biraz izin yapacağım diye hayıflanamazsınız. | Open Subtitles | عندما يقول رجلٌ صالح كالطبيب (كانريتس) أنّ هُنالك حالة طارئة، فلا تتضايق حيال ضياع القليل من وقت فراغك. |
| doktor Parker gibi olma. | Open Subtitles | " لا تكوني كالطبيب " باركر |
| Mesela, doktorluk gibi mi? | Open Subtitles | تعني ، كالطبيب |
| doktor yazısı gibiydi, hiç anlaşılmıyordu. | Open Subtitles | لقد كان مليئ بالخطوط والتمايل كالطبيب او شيء من هذا |