| Konuşmanın mevcut durumu anlatan giriş bölümünün sonuna bakarsak, insanların ilk kez gerçekten alkışladığı ve büyük bir gürültüyle coştuğu yer, | TED | لذا إذا نظرنا لأول نهاية لذلك في أول نهاية لذلك، كانت أول مرة حين صفق الناس بحرارة وهللوا بصوت عالي |
| Uçağa ilk kez biniyordum, ülkem Ruanda'dan ilk kez ayrılıyordum. | TED | كانت أول مرة لي على متن طائرة وأول مرة أغادر بلادي، رواندا، |
| Turuncu bir elbise giymişti. Onu öyle bir elbise içinde ilk kez görmüştüm. | Open Subtitles | كانت تلبس ذلك الرداء البرتقالي، كانت أول مرة أراها برداء مماثل |
| Çok mutlu. Çünkü talih Jeffy' ye ilk defa gülmüştü. | Open Subtitles | ولأن هذه كانت أول مرة يحصل فيها جيفى على أجازة |
| bu bizim ilk defa zamanımızda gerçekleşen F1 sürücüsünün ölümüydü. | Open Subtitles | كانت أول مرة يتعرض احد السائقين للموت من الجيل الحالي، |
| Orda ilk defa birini öldürdüm. | Open Subtitles | هناك, كانت أول مرة أقتل فيها |
| Onunla ilk kez o gece, tam evden ayrılırken karşılaştın değil mi? | Open Subtitles | لأنه في تلك الليلة عندما غادرتي تلك كانت أول مرة تقابلينها، أليس كذلك؟ |
| Bu sözü ilk kez duyduktan sonra seni öldüresiye kürekle dövmesi. | Open Subtitles | كانت أول مرة تسمع هذه الكلمة و يحاول قتلك بمجرفة |
| Peki, Profesör Seldom'u ilk kez orada mı gördün? | Open Subtitles | و هل كانت أول مرة ترى فيها الاستاذ سيلدوم؟ |
| İlk kez öyle bir sorgulama tekniği görüyordum. | Open Subtitles | كانت أول مرة أواجه فيها ذلك النوع من أساليب الإستجواب. |
| Ailemin birbirine bağırdığına ilk kez tanık olmuştum. | Open Subtitles | هذه كانت أول مرة أسمع فيها والديّ يصرخون فعلاً على بعضهم البعض. |
| İlk kez o zaman tutuklanmıştım, 11 yaşında. | Open Subtitles | تلك كانت أول مرة يلقي القبض على في 11 من عمري |
| Onu haftalardır ilk kez görüyorum; ama hiçbir şey söyleyemedim. | Open Subtitles | كانت أول مرة أراه منذ زمن طويل ولا استطيع أن أقل شيئاً |
| Hayatımda ilk defa birileri işe yarar bir şey yapmamı istemişti. | Open Subtitles | ربما كانت أول مرة يطلب منى أحد أن أفعل شىء لة قيمة |
| Üniversite benim evden ilk defa ayrı kalışımdı. | Open Subtitles | عندما ذهبت للكلية كانت أول مرة لي أبتعد فيها عن المنزل |
| İlk defa Momoko'nun neler hissettiğini anladım. | Open Subtitles | تلك كانت.. أول مرة أدركتُ فيها بكم ينبغي أن يكون كلّ هذا مرعبًا بالنسبة لموموكو |
| İlk defa şöyle hissettim: | Open Subtitles | كانت أول مرة أشعر كيف أن الإشفاق على شخص |
| İlk defa şöyle hissettim: | Open Subtitles | كانت أول مرة أشعر كيف أن الإشفاق على شخص |
| Bu ilk defa birini öldürüşün. | Open Subtitles | هذه كانت أول مرة تقتل فيها. |
| Bende tüttürdüm onlarla. Benim için ilk seferdi. | Open Subtitles | لقد دخنته معهما, كانت أول مرة لي |
| Ve o gece onun çizimlerini birisine gösterdiğim ilk geceydi. | Open Subtitles | وهذة الليلة كانت أول مرة أعرض على أى شخص رسمى الأول لها |
| "Özür dilerim uzun yillardan sonra ilk seferimdi," tatli niyetine. | Open Subtitles | "متأسف. كانت أول مرة لي منذ عدة سنوات" مجرد تحلية |