| Fazla karmaşık bir diplomatik sistem ve Kosova'nın geleceği hakkında bir müzakere süreci vardı ve Kosovalılar bunun bir parçası değildi. | TED | كانت هناك تلك المنظومة الدبلوماسية الوهمية، تلك المفاوضات الجارية حول مستقبل كوسوفو التي لم يكن الكوسوفيون جزءا منها. |
| Evet. Binlerce yıI önce bir mezhep vardı. Sobek Tapınağı. | Open Subtitles | صحيح منذ ألآف السنين كانت هناك تلك الطائفة، يطلق عليها معبد سوبك |
| Harika bir deniz feneri vardı. Tam kumsalda, sahil yolunun bitimindeydi. | Open Subtitles | كانت هناك تلك المنارة الرائعة وكانت مباشرة على الشاطئ بعيدة عن زاحم الناس |
| Işyerinde bir leke vardı | Open Subtitles | كانت هناك تلك البقعة الغريبة على سقف المتجر |
| Doktorun olması gereken yerde koca bir boşluk vardı ve devreye ben girdim. | Open Subtitles | كانت هناك تلك الفجوه الضخمة حيث من المفترض ان يكون الطبيب هنا و قفزت اليه، هذا ماحدث |
| Oyun bahçesinde, dişli eski tırmanma oyuncağı vardı.. | Open Subtitles | في فناء المدرسة، كانت هناك تلك الأرجوحة القديمة. |
| Bir karı vardı her Pazar günü memelerini açardı bana. | Open Subtitles | و كانت.. هناك تلك المرأة كانت تريني مفاتنها في أيام الأحد |
| Bir tane çok tatlı küçük bir kız vardı. | Open Subtitles | كانت هناك تلك الفتاة الصغيرة الرائعة حقاً. |
| Yolun aşağısında Jersey Şeytanı gezisi için tabela vardı. | Open Subtitles | كانت هناك تلك الأشارة أسفل الطريق الى جولة شيطان جيرسي. |
| Yıldızlar vardı ve yağmur yağmaya başladı. | Open Subtitles | كانت هناك تلك النجوم، ثم شرعت السماء تمطر. |
| Ben yatılı okuldayken çok iyi tanıdığım bir kız vardı. | Open Subtitles | تعلمين، عندما كنتُ في المدرسة الداخلية كانت هناك تلك الفتاة أعرفها جيداً |
| Eskiden görüştüğüm bir kız vardı. | Open Subtitles | كانت هناك تلك الفتاة التي اعتدت مقابلتها. |
| - En son gelişimde salgı gibi şeyler vardı. | Open Subtitles | عندما كنت هنا اخر مرة, كانت هناك تلك المادة الرغوية |
| Bak, bir zamanlar bir kadın vardı, tamam mı? | Open Subtitles | انظر، كانت هناك تلك المرأة, في يوم ما، حسنا? |
| Bob'la ben beraber öldürürken bu mükemmel uyum vardı: | Open Subtitles | أنا و"بوب" عندما كنا نقتل معاً، كانت هناك تلك العلاقة المثالية، |
| Bir ayna vardı. Hammaddesi Naqahdah olabilir. | Open Subtitles | كانت هناك تلك المرآة كقطعة من صخر |
| Şu Marakeş olayı vardı. | Open Subtitles | كانت هناك تلك الأشياء المراكشية |
| Küçük bir kız vardı, kuyunun dibinde bulundu. | Open Subtitles | كانت هناك... تلك الفتاة الصغيرة في عمق البئر |
| Okulda bir kız vardı. | Open Subtitles | كانت هناك تلك الفتاة في المدرسة |
| Kıpırda, şişko. Ne diyordum, şu kız vardı ya... | Open Subtitles | تحرك ، يامتين ، ماذا كنت أقول ... كانت هناك تلك الفتاة |