| Sırtımda bu yumruk büyüklüğünde bir iz vardı. | Open Subtitles | كانَ هناكَ أثرُ الضرب على ظهري بحجم هذه القبضة |
| Ama onu yetimhaneden getirdiğimiz ilk günden beri onda yolunda olmayan bir şeyler vardı. | Open Subtitles | لكن كانَ هناكَ دائماً شيءٌ غيرُ صحيح في ذلكَ الولد منذُ اليوم الأوّل الذي أحضرناهُ فيهِ للبيت منَ الميتَم |
| Kadının kullandığı bıçağın üzerinde hilal vardı. | Open Subtitles | السكين الذي إستعملتهُ المرأة كانَ هناكَ هلال فيهِ |
| - Heiau'da garip bir adam vardı aslında. | Open Subtitles | في الواقع ، كانَ هناكَ ذلك الرجل الغريب في المقبره |
| - Ana mesenter damarında tıkanıklık varsa bağırsağa giden kan akışını tıkıyordur. | Open Subtitles | إن كانَ هناكَ من انسدادٍ في الشريان المساريقي العلوي فقد يدفع هذا بالدم إلى أمعائه |
| Üzerime atlamadan önce, orada bir varlık vardı. | Open Subtitles | قبلَ ان يهاجمني كانَ هناكَ شخصٌ امكنني الشعور به |
| Uzun zaman önce, Lancelot vardı ama uzun yıllardır onu o şekilde düşünmedim. | Open Subtitles | كانَ هناكَ "لانسيلوت منذُ وقتٍ طويل لكنني لم اعتبرهُ بتلكَ الطريقة لعدةِ سنين |
| En başından beri ikiniz arasında bir şeyler vardı. | Open Subtitles | لقد كانَ هناكَ شئ بينكما أنتما الإثنان من البداية |
| En son bir arkadaşın ortaya çıktığında, içinde bir şeytan vardı. | Open Subtitles | اخر مرةٍ ظهرَ فيها واحدٌ من رفاقكَ لقد كانَ هناكَ شيطانُ بداخلهِ |
| Aslında 3 kişi vardı, iki organizasyonada üye olan. | Open Subtitles | و هم تجمع للقراصنة , نشطوا بين عامي 1992 بالحقيقة كانَ هناكَ ثلاث أعضاء, كانوا في كلا المنظمتين. |
| Bir grup vardı, bu gruptaki insanlar: | Open Subtitles | لقد كانَ هناكَ مجموعة كبيرة, مجموعة هامّة من الناس تقول: |
| Toplumun her kesiminde anlaşmazlık vardı. | Open Subtitles | لقد كانَ هناكَ الكثيرُ من الخلاف في كلِ جزء من المجتمع. |
| Hayır, yani her zaman çılgın müridleri ve söylediklerinden nefret eden insanlar vardı. | Open Subtitles | لا ، اقصد ، لقد كانَ هناكَ دائماً المعاونون المجانين الناس الذينَ كرهوا ماقالهُ |
| - Ama etrafında o parayı kabul edecek çok polis vardı, değil mi Şef? | Open Subtitles | لكن كانَ هناكَ العديد من الشرطة حولهُ الذينَ كانوا ليأخذوا ذلكَ المال ، اليسَ كذلك ايها الرئيس؟ |
| Tüm o çelik ve metallerde beni çeken bir şey vardı. | Open Subtitles | حقًا ،، لقد كانَ هناكَ شيء بشأن ذلكَ الفولاذ والمعدن على المعدن |
| Büyüdüğüm yerde bir rottweiler-pit bull kırması vardı, berbat bir şeydi. | Open Subtitles | تعلَم، كانَ هناكَ كلبٌ هجين حيثُ تربيت |
| 16 iblis. Bugün 16 iblis vardı. | Open Subtitles | 16 شيطان، كانَ هناكَ اليوم 16 شيطان |
| Ama kalabalığın içinde konuşmamı beğenen biri vardı. | Open Subtitles | لكن كانَ هناكَ احد في الجمهور احبهُ |
| Anneanne, dün gece Nick'in bahçesinde biri vardı. | Open Subtitles | جدتي ، كانَ هناكَ رجلٌ في فناء "نيك" ليلةَ امس |
| Eğer varsa bile ben hala çözemedim. | Open Subtitles | حسناً، لو كانَ هناكَ سببٌ لذلك فلم أعرفُه حتى الآن |
| Korkmadığım tek bir şey varsa o da ölümdür. | Open Subtitles | إذا كانَ هناكَ شئ واحد لا أخشاه فهو الموت |