| Özür dilerim, bu gerçekten Tuhaftı. - Birazcık. Gitmeliyim. | Open Subtitles | , إنني آسفة ما قلته كان غريبا ,سعدت بلقائك , لابد أن أذهب |
| Bu çok Tuhaftı, ama çok da seksiydi. Dostum, meme ucumu tuttu! | Open Subtitles | لقد كان غريبا جدا وساخنا جدا يا رجل لقد مسكت حلمتي |
| Evet, yani.. sonunda. Bu çok garip, | Open Subtitles | نعم, أعني, في النهاية لقد ظننت أنه كان غريبا جدا |
| Bazıları klasik tehdit mesajı ama bazıları çok garip. | Open Subtitles | بعضها كان يحوي تهديدا لكن بعضها كان غريبا |
| -Aslında, onu bir kere yapmıştı. Ama Çok garipti. | Open Subtitles | في الواقع ،لقد فعلت ذلك مرة واحدة ولكن ذلك كان غريبا جدا |
| Daha garip adamlar da gördüm. Adam Çok garipti. | Open Subtitles | ـ يبدو ذلك غريب بالنسبة لي ـ الرجل كان غريبا |
| Ama o gün o trende gözden yitip giden, bir yabancıydı. | Open Subtitles | لكن الانجراف على متن القطار ذلك اليوم كان غريبا. |
| Burada bir yabancıydı. | Open Subtitles | كان غريبا من هنا |
| Ama yerel Kenya siyaseti hakkında memleketimin siyasetinden daha fazla şey bilmem bana tuhaf geldi. | TED | لكنني الأمر كان غريبا بالنسبة لي أن أعرف أكثر عن السياسة الكينية المحلية أكثر من معرفتي بسياسة بلدي. |
| Yönetmenim! Bugün yaptığım şey Tuhaftı biliyorum ve sizi hayal kırıklığına uğratmış olabilirim. | Open Subtitles | ايها المدير أعلم أن ما فعلته اليوم كان غريبا للغاية و |
| Mason, onu tanıdığım günden beri Tuhaftı zaten. | Open Subtitles | مايسون كان غريبا من اليوم الاول الذي التقيته فيه |
| Neredeyse unutuyordum. Bu paket sana geldi. Bu Tuhaftı. | Open Subtitles | أوه، كدت أنسى لقد وصل هذا الطرد لك هذا كان غريبا |
| Ekinleri o şekilde görmek çok Tuhaftı. | Open Subtitles | لقد كان غريبا رؤية المحاصيل بهذا الشكل |
| Tüm bu olanlar çok garip,.. | Open Subtitles | كل شيء كان غريبا جدا |
| çok garip bir akşam yemeği idi. | Open Subtitles | إذا العشاء كان غريبا للغاية |
| Bu kadının ilgimi çekmesi ve karıma artık ilgi duymamam Çok garipti. | Open Subtitles | اعتقدت انه كان غريبا ان اكون منجذبا بشدة لهذا المرأة |
| Üzgünüm. Sana bi özür borçluyum. Yaptığım Çok garipti. | Open Subtitles | انا اسف , انا مدين لكى بأعتذار لقد كان غريبا جدا ما فعلته |
| Çocuk bir yabancıydı. | Open Subtitles | الفتى كان غريبا.. |
| dediğini söyledi. Bana tuhaf geldi çünkü boş olan bir çok park alanı vardı fakat olana bakın tam bu yeri bir başkasına söz vermişti. | TED | و هذا كان غريبا بالنسبة لي لأنه كان هناك عدة أماكن أخرى متوفرة و لكن حدث انه وعد بهذا المكان الى شخص آخر. |