| Küçük hanım, kendi gururunuzu okşama. Ne yaptıysam kral ve ülke içindi. | Open Subtitles | . لا تخدعي نفسك . ما فعلته الليلة كان من أجل ملك و دولة |
| Görüyor musunuz, çalıştığımız her şey Amy içindi. | Open Subtitles | انظري, كل شئ عملنا لأجله كان من أجل ايمي. |
| Şu anda nasıl göründüğünü biliyorum ama iyiliğin içindi. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن هذا لا يبدو جيداً ولكن هذا كان من أجل مصلحتك الشخصية |
| Bu sabah bana elinde bilgilerle geliyorsun, bir barış önerisi ile, ama bu benim değil senin iyi hissetmen içindi. | Open Subtitles | أتيت إلي هذا الصباح و معك معلومات عرض للسلام و لكنه كان من أجل أن تشعر بأنك أفضل حالاً و ليس أنا |
| Yaptığı tek buzlama işi sadece restoranlar içindi. | Open Subtitles | التبريد الوحيد الذي كان يقوم به كان من أجل المطاعم |
| Arabayı almak içindi. Görmek ister misiniz? | Open Subtitles | كان من أجل إستلام السيارة أترغبين برؤيتها؟ |
| O kandaki alkol oranı ve standart toksin testi içindi. | Open Subtitles | هذا كان من أجل أختبار نسبة الكحول و تحليل مسح قياسي للسموم. |
| O senin kendi iyiliğin içindi. Aksi takdirde senin de sonun benimkinin yanında bir hücrede olurdu. | Open Subtitles | ذلك كان من أجل حمايتكِ، وإلا لانتهى بكِ الأمر في جحر مجاور لهذا |
| Doktor'un yaptığı şey sadece benim iyiliğim içindi. | Open Subtitles | الدكتور.. مافعله لي كلّ ذلك كان من أجل مصلحتي .. |
| Yaptıkları her şey o hayatı korumak içindi. | Open Subtitles | كل شيء قمنا به كان من أجل الحفاظ على الحياة |
| Aldığınız bütün eğitimler ait olduğunuz yeri belirlemek içindi. | Open Subtitles | كُل تدريبكم كان من أجل.. مساعدتكم على التأقلم |
| Trajik hayatlarının sonunda zavallılara... bir an olsun huzur vermek içindi. | Open Subtitles | لقد كان من أجل إعطاء هذه الأرواح الفقيرة بعض من لحظات السلام مع نهاية حياتهم المأساوية |
| Mahallemde göçmenlik yüzünden önü kesilen insanlar içindi. | Open Subtitles | كان من أجل أشخاص في حيي كانت توقفهم دائرة الهجرة. |
| Ona karşı katıldığım her savaşın sebebi onu sevdiğim içindi onu korumaya çalıştığım içindi. | Open Subtitles | كل معركة إنضممت لها كان من أجل أولئك الذين أحبهم وأنشد لهم الحماية |
| Fakat amacı bu değildi. Asansör köleler için değil, Thomas Jefferson ve misafirleri içindi; böylece kölenin yemeği yukarı getirmesini görmek zorunda kalmıyorlardı. | TED | لكن ذلك لم يكن هو الغرض منه، ولم يكن من أجل العبيد، بل كان من أجل توماس جيفرسون وضيوفه على العشاء، لذلك لم يكونوا مجبرين على رؤية العبد يجلب الطعام. |
| Her şey Federasyon içindi. | Open Subtitles | الأمر برمّته كان من أجل الفيدرالية. |
| Homer, o domuz pastırmaları bu geceki briç oyunu içindi. | Open Subtitles | هومر! ذلك اللحم كان من أجل لعبة الجسر الليلة |
| Bu annemiz içindi seni o. çocuğu. | Open Subtitles | هذا كان من أجل والدتنا أيها اللعين |
| Yaptığımız her şey senin mutluluğun içindi! | Open Subtitles | كل ما فعلناه كان من أجل سعادتكِ |
| Evet ama bu CIA degil Michael içindi. | Open Subtitles | CIAنعم هذا كان من أجل مايكل وليس من أجل ال |