Bir tek zindan gibi bir şey olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو كان نوعا من الأبراج المحصنة |
Bir tek zindan gibi bir şey olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله أنه كان نوعا من الأبراج المحصنة |
- Flambe gibi bir şeydi, değil mi? | Open Subtitles | كان نوعا من الطعام باللهب أليس كذلك؟ |
Sör Matthew, dün gece bir tür felç geçirdi. | Open Subtitles | السير ماثيو، وقال انه كان نوعا الحجز الليلة الماضية، |
Bunu yazan adam bir tür Nostradamus'tu. | Open Subtitles | الرجل الذى كتبه كان نوعا ما مثل نوستراداموس |
Binanın su yalıtımı biraz çılgınlıktı. | TED | منع تسرب المياه في المبنى كان نوعا من الجنون. |
Pekâlâ, biraz delilik olduğunu biliyorum ama bunu istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أعلم أنه كان نوعا ما جنونيا لكنني أردتها فحسب , حسنا ؟ |
Sanki bir çeşit bilemiyorum, ateşin birden bacayı sarma durumu gibi birşey. | Open Subtitles | كان نوعا ما يشبه لا أعلم، ذلك عندما النار حقا قد تأججت |
Hayır, bir çeşit müteahhit, taşeron, taşeron taşeronu, taşeron taşeronu taşeronuydu. | Open Subtitles | لا,انه كان نوعا ما مقاول,بعقود ثانوية, مساعد,مساعد فرعى |
Mani'nin kendi inancı var. O da kendi ülkesinde bir tür, papaz gibi bir şey. | Open Subtitles | في دياره كان نوعا ما قسيس |
Mani'nin kendi inancı var. O da kendi ülkesinde bir tür, papaz gibi bir şey. | Open Subtitles | في دياره كان نوعا ما قسيس |
Bir çeşit sigorta dolandırıcılığı veya haraç alma gibi bir şeydi. | Open Subtitles | كان نوعا من... عمليات الحيل للتأمين لوت؛i غ ؛لوت؛/iغ ؛ شئ مثل هذا. |
Bilmiyorum. Bir tür sistem arızası olmalı. | Open Subtitles | لا أدرى , ربما كان نوعا ما من أعطال النظام |
Çıkış yarasının şekline bakacak olursak, mermi mantarsı yapıda değilmiş yani etrafında onu saran bir tür kaplama olmalı. | Open Subtitles | حجم تجويف الجرح الدائم يوحي أن الرصاصة لم فطر، لذلك كان نوعا من جولة تغلف. |
Babanı donuyla görmek falan biraz komikti. | Open Subtitles | لقد كان نوعا ما مضحكا , عندما رأيت والدك بملابسه الداخلية |
Dün geceki mesajdan dolayı özür dilerim. Bunu bırakan adam biraz... | Open Subtitles | آسف على رسالة ليلة أمس الرجل الذي تركها كان نوعا ما ـ ـ ـ |
Önce bunun belki bir çeşit lav olabileceğini düşündüler. | Open Subtitles | ربما ظنوا أنهم ، في البداية، انه كان نوعا من الحمم |
Buckminster Fuller bir çeşit yeşil guruydu daha önce söylenmemiş bir kelime. | TED | لقد كان بكمنستر فوللر كان نوعا من المعلم الاعظم "للأخضر" -- مرة أخرى، الكلمة التي لم تصاغ بعد. |