| Sandra ise elbise ve topuklu ayakkabı giyiyordu ve makyaj yapmıştı. | Open Subtitles | حسنا كين كان يرتدي كنزة وحذاء تنس ساندرا كانت ترتدي فستانا |
| Kendisi NSA'nın direktörü ve ABD siber komutanı, ancak o gün dört yıldızlı general üniformasının yerine kot pantolon ve tişört giyiyordu. | TED | مدير وكالة الأمن القومية وقائد قيادة الحرب الإلكترونية، ولكن عوض بدلته ذات الأربع نجوم، كان يرتدي سروال جينز وقميص. |
| Baba İsa figürlü haç takıyordu .Belki İspanyol veya Portekizli bir çiftçidir. | Open Subtitles | الأب كان يرتدي الصليب. لا بُد أنه مزارع بورتوريكي أو اسباني |
| Elleri kancaydı. Çizgili bir mahkum kıyafeti giymişti. | Open Subtitles | خطاف في يده و كان يرتدي قميص المساجين المخطَّط |
| Tanık, suçluyu tam olarak görmemiş ama koyu renk bir eşofman giyiyormuş. | Open Subtitles | الشهود لم يروا المجرم لكن قالوا أنه كان يرتدي بزة رياضية قاتمة |
| Sizin kıyafetlerinizi giymiş ölü bir adamı araştırıyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث في وفاة رجل الذي كان يرتدي بعض الملابس الخاصة بك. |
| - Her bir köpek asker deri bir kemer giyerdi. | Open Subtitles | كل واحدٍ من الجنود الكلاب .. كان يرتدي حزاماً من الجلد |
| Yeşil renkte giyinmişti ve yeşil bir akvaryumda gibiydi. | TED | كان يرتدي بدلة خضراء، وكان في حوض سمك أخضر. |
| Bu herif annem gibi giyinip onun küpelerini mi takıyormuş? | Open Subtitles | هذا الرجل كان يرتدي مثل أمي و يرتدي أقراطها ؟ |
| Özel günlerde daha düzgün pantolonlar giyiyordu. | TED | للمناسبات الخاصة كان يرتدي بنطلونات أكثر ملائمة. |
| Marks and Spencer etiketli bir gömlek giyiyordu. | Open Subtitles | لقد كان يرتدي قميصاً, مع علامات وملصق سبينسر عليه. |
| Hafızanı zorla. Getirildiğinde ne giyiyordu? | Open Subtitles | نشط ذاكرتك قلايلاً ماذا كان يرتدي عندما جلبوه الى هنا |
| Einstein her gün aynı kıyafeti giyiyordu. | Open Subtitles | لعلمك اينشتاين كان يرتدي نفس الرداء كل يوم |
| Vakanın olduğu anda tamirci ne giyiyordu? | Open Subtitles | ماذا كان يرتدي المشتبه به في وقت الحادثة |
| ama bence o kötü bir adamdı çünkü siyah bir şapka takıyordu. | Open Subtitles | لكنني اعتقده الرجل السيء لأنه كان يرتدي قبعةً سوداء |
| Jimmy Carter maskesi takıyordu... Keeanu Reeves filmindeki soygundaki gibi. | Open Subtitles | كان يرتدي قناع چيمي كارتر مثل هذا اللص في فيلم كيانو ريفز |
| Mısır desenli mavi kravatını giymişti. Hazır olan raporlarımı sen bir durum değerlendirmesi isteyene kadar bekleteyim mi? | Open Subtitles | لابد أن اليوم هو الثلا ثاء كان يرتدي رابطة العنق الزرقاء |
| Ve kim tişörtü tuttuysa o sırada eldiven giyiyormuş. | Open Subtitles | وأيا كان انتزع القميص كان يرتدي قفازات في ذلك الوقت. |
| Katil eldiven giymiş olabilir diye mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً تعتقدين أن قاتله كان يرتدي قفازات ؟ |
| Uzun rahip cübbesi giyerdi. İçki içmezdi. | Open Subtitles | كان يرتدي رداءاً طويلاً أشبه بالكهنة، ولم يكن يشرب الخمر، |
| "Aptalca" bir duruşu vardı. Ama çok "şık" giyinmişti. | Open Subtitles | كان شكله غبياً بالفعل، لكنه كان يرتدي أحدث الموضات. |
| Evet, Frisbee pisliği mikrofon takıyormuş. | Open Subtitles | نعم وكان هذا فاجوت قليلا، الفريسبي، كان يرتدي سلك ملعون. |
| Ama katil muşta ya da yüzük gibi bir şey takmış. | Open Subtitles | لكن القاتل كان يرتدي سوار نحاسي أو نوع ما من الخاتم |
| Kötü adam açık havada bile yağmur terlikleri giyiyor. | Open Subtitles | والشرير كان يرتدي الحاميه من المطر حتى بالايام الصافيه |
| Dünyanın en kötü peruğunu taktığı için ona Peruk Tony derlerdi. | Open Subtitles | اطلقوا عليه توني ذو الشعر المستعار لانه كان يرتدي اسوا شعر مستعار ممكن ان تراه في حياتك |
| Ve yeşil bir başlık takmıştı böylece post-prodüksiyonda yeşil başlığı silebilir ve Robert Lepage'nin kafası ile değiştirebilirdik. | TED | و كان يرتدي غطاء أخضر لنتمكن من محو الغطاء الأخضر بعد الإنتاج واستبداله برأس روبرت لوباج. |
| Ama kameradan bir görüntü elde ettik, Üzerinde kıyafet varmış. | Open Subtitles | لكننا حصلنا على صورة من الكاميرا لقد كان يرتدي ملابس |
| Gözlük taktığını unutmuştum, gözünü çıkardım. | Open Subtitles | لقد نسيت أنه كان يرتدي نظارات و قمت بفقأ عينه |
| Sadece bir kişinin yeşil tişört giydiğini ve sizden o kişiyi bulmanız istendiğini varsayın. | TED | تخيل أن واحدًا منا فقط كان يرتدي قميصًا أخضر، وطُلب منك أن تجد هذا الشخص. |