| Verdiği tepkiye bakaraktan, sanırım babamın burada ne yaptığını öğrenmiş oldum. | Open Subtitles | بالنظر إلى رد فعلها أظنني أعرف ما كان يفعله والدي هنا |
| Sınıf arkadaşının dün gece ne yaptığını sormak ister misin? | Open Subtitles | أجل،أتريدين أن تسألي ما كان يفعله شريك المعمل الليلة الماضية؟ |
| Sorduğum için kusura bakmayın ama oğlunuzun burada ne işi vardı? | Open Subtitles | سيدتي، أنا آسف لسؤالي، ما الذي كان يفعله ابنك في الحي؟ |
| Akıl hastanesi yerine bu hapishanede ne işi vardı? | TED | مالذي كان يفعله في السجن بدلا من وجوده في مصح عقلي؟ |
| Ama kadının amacı dünyaya mesaj verip bebeği düşürmeden tutabileceğini göstermek değildi, adam tam da bunu yapıyordu. | TED | لكنها بالطبع ليست بحاجة إلى أن ترسل الرسالة بأن باستطاعتها أن تمسك طفلاً دون أن توقعه. وهذا ما كان يفعله الرجال. |
| Yani aptalca bir şey yapıyor olabilirdim, tıpkı onun zamanında yaptığı gibi. | TED | أذا لعلي أعمل شي غبياً ، كالذي كان يفعله في ذلك الوقت |
| Jack, bu gece gezginleri ne yapardı? | Open Subtitles | ما الذي كان يفعله هؤلاء رحالة الليل هؤلاء يا جاك ؟ |
| Gecenin o saatinde ne yaptığını ya da kiminle birlikte olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | ألديك فكرة عمّا كان يفعله بالخارج في وقتٍ متأخّر بالأمس، أو مع من؟ |
| Onun ne yaptığını bilmiyorum, ama o sonsuza kadar orada, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لا أعلم ما الذي كان يفعله لكنّ العار سيبقى للأبد، حسنا؟ |
| Şimdi size 4 sene boyunca yaptığını göstereceğim. | TED | سأريكم ما لاذي كان يفعله طوال الأربعة أعوام |
| Nerede ya da ne yaptığını bilemem... ..ama eminim doğrudur. | Open Subtitles | ليس لدى فكرة عن مكانه أو ما كان يفعله ولكنى متأكد أن الوضع بخير |
| Çünkü Eisenhower'in sekiz yıldır ülkeye yaptığını ben de ona yapmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أفعل معها ما كان يفعله أيزينهاور بالبلاد للثماني سنوات الماضية |
| Kocasının midesinde o parmağın ne işi vardı? Rip: | Open Subtitles | ما الذي كان يفعله إصبع قدم في معدة زوجها |
| Hem orada ne işi vardı, o çöplükte ne arıyordu? | Open Subtitles | مالذي كان يفعله هناك على اية حال يفتش في جميع النفايات ؟ |
| - Oğlunuzun o asansörde ne işi vardı? | Open Subtitles | ما الذي كان يفعله إبنك في مهوى ذلك المصعد؟ |
| Mikey tam olarak sizin için ne yapıyordu? | Open Subtitles | أخبرني ما الذي كان يفعله مايكي معك بالتحديد ؟ |
| Kocam yaptığı şeyi, tüm Palermo'nun tanıklık edebileceği şekilde açıkça yapıyordu. | Open Subtitles | ما كان يفعله زوجي كان يفعله علانية وبوضوح وكما تشهد بذلك كل باليرمو. |
| Demek o çocuk yatak odamızda bunu yapıyordu. | Open Subtitles | إذاً هذا ما كان يفعله المراهق في غرفة نومنا |
| Parkta yürüyüş yapar gibi rahat ve doğal bir histi, Yosemite Park'ta da insanların yaptığı genellikle bu. | TED | شعرت بالراحة وأنه شيء طبيعي كالتنزه في الحديقة، وهو ما كان يفعله معظم الناس في منتزه يوسيميتى ذلك اليوم. |
| Sohbette yaptığı ise yazıları daha kolay okumak için bloklara ayırmaktı. Oldukça akıllıcaydı. | TED | لذا ما كان يفعله هو محاولة تقسيم الدردشة إلى مجموعات من النصوص سهلة الرؤية. وهي حركة ذكية. |
| Sizin doğum gününüzde ne yapardı? | Open Subtitles | ما الذي كان يفعله معكما في أعياد ميلادكما؟ |
| Bu karakışta gecenin bir yarısı tek başına burada ne işi varmış? | Open Subtitles | ما الذي كان يفعله هنا وحيدا في منتصف الليل في الشتاء البارد? |
| Bir aileyi yükseltmek ne gerekiyorsa en iyi şekilde yaptı ve kıt kanaat geçindiği küçük çiftliği buradan fazla uzakta değil. | Open Subtitles | ما كان يفعله هو النهوض بالعائلة وكان يحاول العيش مع فقرة في حقل صغير بعيد من هنا |
| O zaman kurbanımızın bileziğinde ne arıyordu? | Open Subtitles | إذاً , ما الذي كان يفعله على سوار الضحية ؟ |
| Peki orkestra şefinden ne haber? Orkestra şefinin, aslında, ne yaptığına dair ne söyleyebilirsiniz? | TED | لكن ماذا عن قائد الأوركسترا؟ ماذا يمكنكم أن تقولون عمَا كان يفعله قائد الأوركسترا؟ |
| Yani tam da garajınızın orada. Ne yapıyormuş ki orada? | Open Subtitles | أعني مباشرة في طريق منزلكم ماذا كان يفعله بالخارج هناك على كل حال ؟ |
| Bana neler yaptığından haberleri bile yoktu. | Open Subtitles | لم يكُن لديهم أدنى فكره على ما كان يفعله بى |