Henüz göremediğin bir orman yangınından kaçıp biraraya toplanan hayvanlar gibi olduklarından bahsetti. | Open Subtitles | وقد عنى بأنهم يجتمعون ويهربون كحيوانات من نار الغابة التي لا تستطيعين رؤيتها لحد الآن |
Bunu daha önce görmüştük. Vampirler insanları hayvanlar gibi yanlarında tutar, beslenme çantası gibi. | Open Subtitles | مصاصي الدماء يبقون الناس كحيوانات أليفة، حقائب طعام إنسانية. |
Hayır, burada vahşi hayvanlar gibi kilit altındayken sakin olamam. | Open Subtitles | -لا أستطيع ، -نحن محتجزون هنا كحيوانات وحشية |
hayvan gibi yaşayıp kabileler arası kavgalar ediyoruz. Hakkımızı aramaya cesaretimiz yok. | Open Subtitles | نعيش هنا كحيوانات ونحارب العشائر الأخرى، ونخشى الدفاع عن أنفسنا. |
Onu insan evriminde yeni bir aşama olarak gördü teknolojik bir hayvan olarak. | Open Subtitles | لقد راة كانة الطور الاخير في تطور البشر كحيوانات تكنولوجية |
Demek ki eskiler, bir zamanlar insanları ev hayvanı olarak beslemişler, ta ki kanun koyucu insanın evcilleştirilemeyeceğini ispatlayana kadar. | Open Subtitles | لم أنسى - حسنا ، لمدة أجدادنا أبقوا على البشر كحيوانات منزلية أليفة حتى أثبت المشرع أن البشر ليسوا بوديعين |
Aksine, evcil hayvan, yemek, giysi, eğlence ve araştırma amacıyla yetiştirilen hayvanlar için endüstri standartlarıdır. | Open Subtitles | هذه هي معايير المصانع لتربيتها كحيوانات أليفة ، وغذاء وملبس وترفيه وأبحاث. |
Çoğu insan; sırtlanların, leşçil hayvanlar kadar korkak olduğunu düşünür daha güçlü, daha hızlı hayvanlar onun avını yerken geri kalanları beklediğini sanırlar. | Open Subtitles | معظم الناس تفكر بالضباع كحيوانات جبانة تتغذى على الجثث عاجزة تنتظر الفضلات. بينما الحيوانات القوية, والسريعة تأكل طعامها. |
Siyahi insanları suçlular ya da ruhsuz hayvanlar olarak betimleyen köleliği destekleyen kitapları toplarım. | TED | جمعت كتبًا تدعم العبودية وتصنف الأشخاص السود كمجرمين أو كحيوانات بدون أرواح. |
Bunlar, evcil hayvanlar gibi tutulamazlar. | Open Subtitles | لا يُفترض أن تُحتَجز كحيوانات أليفة. |
Buna devam edelim ama hayvanlar gibi değil. | Open Subtitles | نحن معا، لكن ليس كحيوانات |
Onlar hayvanlar gibi, görülürler... | Open Subtitles | - سيرونهم كحيوانات... |
Sonra da hayvanlar gibi ölürüz. | Open Subtitles | -وسنموت كحيوانات . |
İlk kez hayvan gibi değil, Tanrı'nın kulları olarak muamele görmenin şerefini sunmuş ve çektikleri tüm ızdırapların hiçlikte değil kurtuluşta nihayete ereceğini vadetmişti. | Open Subtitles | الكرامة، ولأول مرة يتم معاملتهم كخليقة الله، لا كحيوانات. والوعد بأن كل آلامهم سوف لن تؤول إلى العدم. بل إلى الخلاص. |
İnsan gibi muamele görmek istiyorum, hayvan gibi değil. | Open Subtitles | ان نعامل مثل الرجال ليس كحيوانات |
- Biz yine de onları evcil hayvan olarak tutarız. | Open Subtitles | نحن ما زِلنا نبقيهم كحيوانات أليفة. |
Onları evcil hayvan olarak besleriz. | Open Subtitles | نحتفظ بهم كحيوانات أليفة. |
Belki onları ev hayvanı olarak yetiştiririz ve çatıdan uçururuz. | Open Subtitles | ربما يَرْفعُهم كحيوانات أليفة ثم يطيرهم من فوق السقوف. |
Adamım, bu insanların amma evcil faresi varmış. Bunlar evcil değil. | Open Subtitles | يا ألهي،هؤلاء الناس لديهم فئران كحيوانات اليفه |
Şimdilik, onlar evcil hayvanlar kadar iyi durumdalar. | Open Subtitles | الآن, هم جيدون كحيوانات أليفة |
Markaları hayvanat bahçesindeki hayvanlar olarak hayal etmeleri gibi görünürde alakasız görevler yerine getirmeleri bile talep edilebilir. | TED | وقد يطلب منهم فعل مهمة تبدو بعيدة عن الموضوع، مثل تخيل العلامات التجارية كحيوانات في حديقة الحيوان. |