| Ayrıca Öyle olsa bile, bize olan zararı ortadan kaldırdım. | Open Subtitles | حتى لو لم تكن كذلك لقد اخذت لتوي الجانب السلبي |
| Ama aslında Öyle değil. Ben kötü yaptım, hepsi bu. | Open Subtitles | ولكنه ليس كذلك لقد نفذته بطريقة سيئة فحسب |
| - Öyle olduğumu söyleyemem. Bak, buraya geldik çünkü... | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأنني كذلك لقد أتينا إليهنا لأنه |
| Benim de evimdi. Bir zamanlar burada yaşardım. | Open Subtitles | لقد كان منزلي كذلك , لقد عشت هنا ذات مرة |
| - Yapma, ciddiyim. - Ben de. | Open Subtitles | هيا, أنا أتحدث بجدية و أنا كذلك, لقد كنت أفكر هكذا |
| Öyle olmalı. Beni onun için terk ettin. | Open Subtitles | من الأفضل أن يكون كذلك لقد تركتني من أجله |
| Hayır, Öyle Bunu doğumgünü kartıma yazmıştı. | Open Subtitles | كلا, إنه كذلك. لقد كتب هذا في كارت المعايدة في عيد ميلادي. |
| Öyle değil mi? Benimle çalıştığını duydu ve sana para ödedi. | Open Subtitles | أليس كذلك لقد علم أنك تعمل معي ودفع لك أكثر |
| Hayır, Öyle değil. | Open Subtitles | كلاّ ليس الأمر كذلك لقد كنّا جيرانا عندما كنت صغيرا |
| Öyle bişey yoktu ama.O Tanrı'nın adamıydı..onun çeteyle ne işi olurdu | Open Subtitles | وهى لم تكن كذلك لقد كان قسا,رجلا مطيعا للرب ولم يكن لديه أى أعداء |
| Öyle. Kartının limitini doldurdum. | Open Subtitles | إنها كذلك لقد استخدمت بطاقتك للحد الأقصى |
| Ama Öyle değiller. Tanışırsınız, size bir şeyler satmaya çalışırlar. | Open Subtitles | بينما هم ليسوا كذلك, لقد قابلتيهم للتو, و هم يحاولون أن يبيعونك بضاعتهم |
| Ama seninkinin Öyle olmasını istemiyorum bu yüzden Cece'den Carol'a kalan malların yarısını sana aktarma işlemini ayarladım. | Open Subtitles | .لكني لـاـ أريد أن يكون مستقبلكِ كذلك لقد أنهيت إجراءات نقل نصف أموال سيسي الخاصة لكِ |
| Öyle olmalı zaten. 2000 dolara mal oldu. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون كذلك لقد كلفني مبلغ ألفين دولار |
| Ve lütfen Öyle olursa söyle, ama ben bir mutfakta iş bulmaya çalışıyorum çok iyi bir restaurantta, ve... | Open Subtitles | وأرجو أن تخبرني إذا كان كذلك لقد كنت احاول الحصول على وظيفة في مطبخ لاحد المطاعم الراقية |
| Ama cidden Öyle. Her işi erkenden yapma olayı tam bizlik oldu. | Open Subtitles | ولكن جدياً , هو كذلك. لقد جعلنا هذا الطائر المبكّر عاهرتنا |
| Öyle bir yere gideceğimi hiç düşünmezdim. Mendez o kadar sarhoş oldu ki. | Open Subtitles | لم أظن بأني سأكون بمكان كذلك لقد سكر جداً |
| Aslında evet. Portekiz'de şövalye ilan edildim. | Open Subtitles | نعم،في الحقيقة،إنه كذلك لقد أصبحت فارساً للتو في البرتغال |
| Ben de çalışıyorum. Evet! Yeni bir iş buldum. | Open Subtitles | حسناّّ ، وأنا كذلك لقد حصلت على عمل جديد |
| Bir de, fişlerimi nakit paraya çevirmeyi her zaman unuturum. | Open Subtitles | كذلك لقد نسيت أن اخذ باقي ثمن رقائق البطاطا |