| Crosby, Jabbar babası hakkında sorular soracağı yaşa doğru ilerliyor. | Open Subtitles | (كروزبي), (جبار) دخل في عمر يبداء فيه بالسؤال عن والده |
| Konu Crosby'nin dev bir adım atmasıysa. O zaman kesinlikle orada olacağım. | Open Subtitles | إذا كان (كروزبي) سيقوم بتلك القفزة الضخمة ، إذن سنحضر بكل تأكيد |
| Troy McClure, Billy Crosby ya da J.F.K. gibi bir centilmen. | Open Subtitles | تروي مكلور) رجل مهذب ، مثل) (بيغ كروزبي) أو (جي اف كي) |
| Onu bastırılmış umutlarım ve hayallerim için kullanacağım çünkü iyi bir ebeveyn böyle olunur, değil mi Bing Crosby? | Open Subtitles | بعدها سأستغله ليدفع ثمن كل آمالي وأحلامي لأن هذه هي الأبوة الجيدة أليس ذلك صحيحاً، (بينغ كروزبي)؟ |
| Crosby'le pinpon oynuyorduk. | Open Subtitles | -اين كنت؟ كنت العب "كره الطاوله" مع (كروزبي) |
| Crosby, şu sürtük garson Brandi'yle ya da çakma eylemciyle falan tekrar berabersen. | Open Subtitles | (كروزبي) اذا كنت عدت الى تلك الساقيه الغبيه (براندي) |
| Crosby 11. sınıftayken tüm sene peşimden koşan Lisa Rainford'ı unuttun herhâlde. | Open Subtitles | حسناً (كروزبي) يبدو بأنك نسيت بشأن (ليزا رينفورد) التي إلتصقت بي طوال أول سنة دراسية لي |
| Crosby nerelerde? Sürekli arıyorum ama geri dönmüyor. | Open Subtitles | أين (كروزبي) أنني أستمر بالإتصال عليه ، و هو لم يتصل علي |
| Crosby, kızla çocuk yapmayı planlıyorsun ama zaten bir çocuğun varmış. Söylemen lazım. | Open Subtitles | (كروزبي) لقد تحدثتوا بشأن إنجاب الطفل و أنت لديك طفلاً بالفعل ، يجب أن تقول لها |
| Şimdi de kalçayı yukarı kaldırıp köpek gibi baş aşağı durun. Crosby! | Open Subtitles | (كروزبي) ، لقد فعلتها بشكل خاطئ مرة أخرى |
| Crosby arabasının yağını değiştirmemin isteğe bağlı olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | هل ذلك كل ما لديكِ ؟ (كروزبي) يعتقد بأن تغيير الزيت أمراً إختيارياً |
| Anne, bugün Crosby'yle olabilir miyim? | Open Subtitles | أمي ، هل أستطيع أن أبقى مع (كروزبي) اليوم ؟ |
| Crosby oyun grubunda eğlenmiş bayağı. | Open Subtitles | لقد قال (كروزبي) بأنه قضى وقتاً ممتعاً أثناء موعد اللعب |
| Crosby annemle babamı alıp bir yere gitti. Drew her zamanki gibi kaçakları oynuyor. | Open Subtitles | (كروزبي) ذهب إلى مكاناً ما مع أمي و أبي (درو) كالعادة يتجنبني |
| Ne kadar makbule geçtiğini anlatamam, Crosby. | Open Subtitles | ؟ -لا يمكنني ان اعبر لك كم اقدر هذا, (كروزبي ) |
| "Crosby, ben Jasmine. "Hamileyim. | Open Subtitles | مرحباً (كروزبي) أنا (جازمين) إنني حامل ، عاود الإتصال بي |
| Crosby, seni birileriyle tanıştırmak istiyorum. | Open Subtitles | كروزبي) أريدك أن تقابل بعض الأشخاص) (أقدم لك أخي (سيكو |
| Crosby'ye kızgın olmalarının sebebi Jabbar'la beni terk etmiş olduğunu sanmaları. | Open Subtitles | (الجميع هنا متضايقون من (كروزبي لأن الجميع يعتقد بأنه تخلى عن (جبار) و عني لكنه لم يفعل |
| Kafana kusan Adam mıydı, Crosby miydi? | Open Subtitles | (هل كان (آدم) أو (كروزبي الذي تقيأ على رأسكِ ؟ |
| Şu işi ciddiye alsak? Crosby'e okutmamalısın. | Open Subtitles | لم يكن يجب عليك إعطاء (كروزبي) حق الكتابة |