| Milhouse, saati kırdık. Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun? | Open Subtitles | لقد كسرنا الساعة , هل تعرف ما يعني هذا ؟ |
| Hiçbiri tutuklanmadı. Tabuyu kırdık. | TED | لم تُعتقل أي منهن. كسرنا حاجز المسكوت عنه. |
| Buraya geldik, ev sahibinizle kapıyı kırdık ve sizi mutfakta yerde baygın yatarken bulduk. | Open Subtitles | جئنا هنا .. كسرنا الباب مع صاحب المنزل و وجدناك فاقدة الوعى على أرض المطبخ |
| Soracağım soru bu değil, protokolü bozduk. | Open Subtitles | اظن انه لا يجب ان نسأل , لأننا كسرنا البروتوكول في هذه الحالة . |
| Senin suçlamaların yüzünden sevgiyle tutunduğumuz kutsal güven bağı kırıldı. | Open Subtitles | بسبب اتهاماتك لقد كسرنا الرباط المقدس من الثقة الذي نعتز به جدا |
| En azından 18 yasayı çiğnedik şimdi de Kemikler Şehri'ne mi gitmek istiyorsun? | Open Subtitles | لقد كسرنا ما لا يقل عن 18 قاعدة لكليف والآن تريد أن تذهب إلى المدينة العظام؟ |
| Bacaklarımızı daha önce de kırmıştık. | Open Subtitles | لقد كسرنا سيقاننا من قبل. |
| Bu eski evin pencerelerini kırdığımız geceyi hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكر تلك الليلة حين كسرنا زجاج النافذتين في ذلك البيت القديم؟ |
| Arka pencerenizi kırdık. | Open Subtitles | تقبل عتذارانا لك ياسيدى لقد كسرنا نافذتك الخلفية |
| Dolabımı bile kırdık ve geçirdiğimiz zamanının her anından zevk alıyorum. | Open Subtitles | أقصد، كسرنا خزانتي وأنا أستمتع بكل دقيقة منها |
| Şey, biz annemin yıl dönümü hediyesini kırdık ve resim bölümüne girip onu onarmak istiyoruz. | Open Subtitles | لقد كسرنا هدية والدتنا للذكرى السنوية وكنا نريد الذهاب لقسم الفن وإصلاحه |
| Kapıyı kırdık, orada yaşayan kızı yakaladım ve saçından tuttum, kafasına silah dayadım barikat olarak kullandım. | Open Subtitles | لقد كسرنا الباب ومسكتُ فتاةً هناك مسكتها من شعرها ووجهتُ سلاحاً نحو رأسها، وإستخدمتها كحاجزاً. |
| Yüzleri lapa gibi olana kadar kemiklerini kırdık. | Open Subtitles | لقد كسرنا عظامهم حتى هشّمنا وجوههم تماماً. |
| Eve saldırırken, yanlış camı kırdık mı? | Open Subtitles | عندما خربنا المنزل، كسرنا النافذة الخاطئة؟ |
| Harika, kalça kemiği modelini kırdık. | Open Subtitles | هذا رائع , كسرنا مجسم حوض الانسان 424 00: 13: 24,619 |
| O cihazın kodunu kırdık. Şimdi elimizde bir şeyler var. | Open Subtitles | لقد كسرنا شفره هذا الجهاز اصبح لدينا خيط الان |
| Kapıyı kırdık, orada yaşayan kızı yakaladım ve saçından tuttum, kafasına silah dayadım barikat olarak kullandım. | Open Subtitles | لقد كسرنا الباب ومسكتُ فتاةً هناك مسكتها من شعرها ووجهتُ سلاحاً نحو رأسها، وإستخدمتها كحاجزاً. |
| - Bence Lance'i de bozduk. - Biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننا كسرنا لانس - أعلم - |
| Barut sevkiyatımız var. Yolda tekerleklerimizden biri kırıldı. | Open Subtitles | لدينا شحنه البارود لقد كسرنا عجلا على الطريق |
| En azından 18 yasayı çiğnedik şimdi de Kemikler Şehri'ne mi gitmek istiyorsun? | Open Subtitles | لقد كسرنا ما لا يقل عن 18 قاعدة لكليف والآن تريد أن تذهب إلى المدينة العظام؟ |
| Unuttum pardon, parmaklarını kırmıştık. | Open Subtitles | نسيت، لقد كسرنا أصابعك |
| Bu eski evin pencerelerini kırdığımız geceyi hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكر تلك الليلة حين كسرنا زجاج النافذتين في ذلك البيت القديم؟ |
| Aslında olmaz, kilidi kırsak bile ki... | Open Subtitles | لا, بالواقع, اننا حتى لو كسرنا القفــّل؟ |
| Anlaşmamız sözümüzdür. Sözümüzü bozarsak bir daha kimse İkinci Oğullar ile anlaşmaz. | Open Subtitles | عقدنا هو رابطتنا، لو كسرنا رابطتنا فلن يستأجرنا أحد ثانية. |
| Tony'nin kurallarını çiğnersek başımıza bela alabileceğimizin farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدركي اننا لو كسرنا قواعد توني سنتعرض لمشاكل كثيرة |
| İyi güzel ama peki bir tanesini kırdığımızda, içinden ölü bir civciv düşerse? | Open Subtitles | نعم, هذا كله طيب وجيد... لكن ماذا لو كسرنا واحدة... وسقط كتكوت ميت؟ |