| - Elimden geleni yaptım. Ama senin aldığın aletleri kırdılar. | Open Subtitles | فعلت كل ما يمكنني فعله و لكنهم كسروا عدتي كلها |
| Bazı çocuklar arkada oynuyordu ve sanırım penceremi kırdılar. | Open Subtitles | هناك بعض الأطفال يلعبون بالخلف وأظن أنهم كسروا نافذة |
| İnanın veya inanmayın, elemanlar saatte 55 millik hız limitini kırdılar. | Open Subtitles | صدقوا أو لا تصدقوا، هؤلاء الرجال كسروا الحد الأقصى للسرعة 55 ميلا في الساعة. |
| Çabuk, buraya getir. Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Olamaz, gözlüğümü kırmışlar. | Open Subtitles | عد الى هنا ، ما الذي تعتقد انك تفعله بحق الجحيم؟ لقد كسروا نظاراتي |
| Gecenin içinde kaybolmadan, tüfeklerinin dipçikleriyle tüm camları kırmışlar. | Open Subtitles | لقد كسروا كل النوافذ ببنادقهم قبل رحيلهم |
| Almanlar şaşırmıştı, birlik tepeyi ele geçirdi ve Gothic Line savunmasını kırdı. | TED | تفاجأ الألمان، وسيطروا علي التل و كسروا الخط القوطي. |
| - Çiti kırıp taze yonca yemişler. - Midelerini şişirir. | Open Subtitles | لقد كسروا السياج وأكلوا برسيماً غير ناضج جعل بطونهم مُنتفخة |
| Bizim bölgemize geçtiklerinde, sürü kuralını bozdular. | Open Subtitles | عندما دخُلون إلى أراضينا فإنهُم كسروا قوانين القطيع. |
| İnsülinim var ama Onlar lanet olasıca enjektörleri kırdılar | Open Subtitles | لقد حصلت على الأنسولين الخاص بى حسناً، لكنهم كسروا كُل الإبر الملعونة |
| İnsülinim bende ama iğneleri kırdılar. | Open Subtitles | لقد حصلت على الأنسولين الخاص بي حسناً، لكنهم كسروا كُل الإبر الملعونة |
| Otobüste o ve kardeşiyle karşılaştım kolumu kırdılar. | Open Subtitles | لقد إلتقيت بهم مصادفة هو و أخيه و كسروا يدي |
| Yaktılar, parmağını kırdılar, gözünü çıkartılar, eğlencesine yaptılar. | Open Subtitles | أحرقوه، كسروا أصابعه اقتلعوا عينه، استمتعوا كثيراً |
| Üç kaburga kemiğimi, köprücük kemiğimi ve bu elimin tüm parmaklarını kırdılar. | Open Subtitles | كسروا ثلاثة من أضلاعي عظم ترقوتي كُل أصابع هذه اليد |
| Bir şey onları korkuttu. Basınçla çiti kırdılar. | Open Subtitles | كلا أظن أن هناك ما أخافهم فتدافعوا و كسروا الحاجز |
| Şu herifler seni yakalamış. Baba, sanırım elimi kırdılar! | Open Subtitles | ـ هل هؤلاء الاوغاد نالوا منك ـ ابي أعتقد أنهم كسروا رأسي |
| Gecenin içinde kaybolmadan, tüfeklerinin dipçikleriyle tüm camları kırmışlar. | Open Subtitles | لقد كسروا كل النوافذ ببنادقهم قبل رحيلهم |
| Üç tane shot bardağımı kırmışlar. | Open Subtitles | لقد كسروا ثلاثة من كؤوسي التي أقوم بجمعها. |
| 600 dolarlık viski şişemizi mi kırmışlar? | Open Subtitles | لقد كسروا زجاجة الخمر الخاصة بنا التي تقدر ب600 دولار ؟ |
| Uyuşturucu çeken dangalaklar yine kilidi kırmışlar. | Open Subtitles | كل أولئك الحمقى المنتشين كسروا القفل مجددًا |
| Lanet olası çocuklar yine lambayı kırdı. | Open Subtitles | أولئك الأولاد الملاعين كسروا ذلك المصباح ثانيةً. |
| Camı kırıp, kolu indirip, camdan içeri girmişler. | Open Subtitles | يبدو مثل هم كسروا الزجاج، إنفتح المقبض، تحرّك ببطئ في النافذة. |
| biz de onları vurduk kuralları bozdular. | Open Subtitles | قاموا بإلباس الرهائن، لذا قمنا بقتلهم لقد كسروا القواعد |
| Aslında esas gayem; vericimin, şifrelerimizi kıran Almanlar tarafından bize karşı kullandıkları konusunda üstlerimi uyarmaktı. | Open Subtitles | ولكن بشكل أساسي لأحذر قادتي من أن جهاز الإرسال الذي كنت أستخدمه كان يساعد الألمان الذين كسروا شفرتنا. |
| En sonunda kapıyı, kırarak açtıklarında at alevler içerisinde kendisini dışarı atmış. | Open Subtitles | حينها كسروا الأبواب والحصان ظل يركض وهو مشتعل بالنيران |
| Kemiklerini kırmışlardı bu bir linçti. | Open Subtitles | لقد كسروا عظامهم. كان ذلك اعداماً وحشياً |
| Camı kırdıklarında, alevler tam olması gerektiği gibi oksijene karışmış. | Open Subtitles | عندما كسروا النافذة، ذهبت النار الي الاكسجين كما ينبغي لها. |