Bu une benziyor, evren bir kutu dolusu gaz gibi sonsuza dek devam edecek. | TED | فما يعنيه ذلك هو أن الكون كصندوق من الغاز يدوم للأبد. |
Seni elinde tutmak için istiyor, bakacak bir şey olsun diye, bir tablo ya da bir fildişi kutu gibi. | Open Subtitles | أنه يريد أن يمتلكك, لكي ينظر إليكِ كلوحة أو كصندوق عاجي |
Özel bir şeyin içinde mi olsun, ayakkabı kutusu, çanta? | Open Subtitles | أترغب المال داخل شيئ مُحدّد كصندوق أحذية أو حقيبة رياضية؟ |
İşte bu görüntü, Viktorya ve Albert Müzesinde sergileyeceğim. aslında arabaya bağlı bir ışık kutusu olarak. | TED | لكي اخرج بهذه الصورة .. والتي سوف تعرض في متحف فيكتوريا وألبرت ستعرض كصندوق ضوئي .. وهو متصل الى السيارة |
Hepsi de kuşbeyinli. | Open Subtitles | إنّهم حمقى كصندوق مليئ بالحجارة. |
Bir kızın, yalnız seyahat etmesi hazine dairesinin kapısını açık bırakmak gibidir! | Open Subtitles | الفتاه المسافرة وحيدة تكون كصندوق الكنز المفتوح |
kutu gibiyse kutudur. Bu gerçek insanların konuşmasıdır, dostum. | Open Subtitles | يبدو كصندوق ، فهـو صندوق هكـذا يتحدث النـاس الحقيقيون |
Hayal edebileceğiniz gibi o bir kutu gibiydi, ve yıldızlar, gezegenler, biz kutunun içinde işlerimizi yapıyoruz. | Open Subtitles | كانت كصندوق, تماماً كما تتصوّره, والنجوم والكواكب ونحن, نُمارس أعمالنا داخل الصندوق. |
Bir kutu yapbozun masanın üstüne parça parça saçılmış hali gibi. | Open Subtitles | إنه يبدو كصندوق من قطع الأحاجي المُتناثرة على طاولة |
Ben anladım Çünkü neden bir telefon kutusu olarak da kutu tutun. | Open Subtitles | لأنني إكتشفت سبب إبقاؤك على صندوقك كصندوق هاتف |
Çocukken bir kutu falan istersin. | Open Subtitles | عندما تكون صغيرًا تريد شيء كصندوق |
Sanki içinde sır olan bir kutu. | Open Subtitles | كصندوق بداخله شيء غـامض |
Ordövrler berbat, yatak odamsa buz kutusu gibi. | Open Subtitles | المشهيات مروعة وغرفة نومي كصندوق الثلج. أنت ترتكب خطأ كبيرا. |
O eşofmanlarla posta kutusu gibi olmuşsun? Nereye gidiyoruz hem? | Open Subtitles | تبدو كصندوق بريد اين انت ذاهب على اية حال |
Özel bir şeye koymamızı ister misin? Ayakkabı kutusu, çanta falan... | Open Subtitles | أترغب المال داخل شيئ مُحدّد كصندوق أحذية أو حقيبة رياضية؟ |
- Ne arıyoruz? - Ayakkabı kutusu. - Ayakkabı kutusu. | Open Subtitles | إذاً عن ماذا نبحث مرة أخرى شئ يبقينا أمنين كصندوق أحذية |
Lazarus onu yanlışlıkla ortaya çıkarana dek unutulmuştu. - Pandora'nın kutusu gibi. | Open Subtitles | حُبست في الجينات, نُسي أمرها, حتى قام لازروس بتحريرها بالخطأ - إنها كصندوق الباندورا - |
Hepsi de kuşbeyinli. | Open Subtitles | إنّهم حمقى كصندوق مليئ بالحجارة. |
Bir kızın, yalnız seyahat etmesi hazine dairesinin kapısını açık bırakmak gibidir! | Open Subtitles | الفتاه المسافرة وحيدة تكون كصندوق الكنز المفتوح |